Benim kızgınlığım sana değil.
Ne olur üstüne alınma! Özür dilerim.
Bir an şimşek gibi çakar, fırtına gibi eserim.
O anda yolumda ne varsa ezer geçerim.
Irmaklar taşar, köprüleri yakarım.
Atmosfere karbondioksit salarım.
Solgun yüzümde günün yorgunluğu,
gözlerimde o karanlık perdenin ağırlığı,
kan çanağına dönmüş sözlerin sessiz isyanı...
Mavilerden arınmış renkler kaplamıştı çoktan her yanı.
Neydi bu odama yayılan sis tabakası?
Esir olmuştum dudaklarından dökülen sözlere.
Gittiğinde kaybolmadıysam,
feri sönmediyse gözlerimin,
kalbim durmadıysa kahreden yalnızlığında
ve iliklerime kadar üşümediysem,
karabasan gibi çökmediyse yokluğun gecelerime,
yollarına bakmadıysam her gün,
Daha ne kadar uzağıma atabilirim kendimi?
Kırılacak yerim kaldı mı?
Sessiz fiillerle savaşımız ne zaman bitecek?
Çamurdan ibaret, karma karışık bir dünyada
yalnız bıraktın beni. Bu suskunlukta
inatçı gururun sana acı vermiyor mu?
Seni anlamanın kıyısında kelimeler iç içe geçiyor.
Yurduna ulaşmak için baş kaldırsa da sözler,
Bu karanlık mahzende sesim kıpırtısız bir deniz...
Nerede kıyılarına vuran dalgalar?
Nerede köklerim, sarsılmaz inancım?
Yorgunluğum kalın bir yorgan gibi
Sana nasıl tarif edebilirim bu duyguyu?
Ben bile anlamamışken neler olduğunu...
Beni sana çeken görünmez bir güç var.
Karşı koyamıyorum.
Ne seninle olabiliyorum ne de sensiz...
Dünyam kaç parçaya bölündü
Sensiz geçen uykusuz bir gece daha...
Yastıkları çoğalttım yokluğunda biliyor musun?
Boş kalan yerini her ne kadar doldursalar da
kabul ediyorum, hazin bir seçim olduğu ortada.
Evet yumuşaklar, kuş tüyü yastıklar...
Her renkte ve rahatlar, sarılınca sıcaklar...
Günün her saatinde benimlesin.
Yüzüme dokunan rüzgarda,
Penceremden içeri vuran aydınlıkta,
Kahvemin buharında, sigaramın dumanında,
Yüreğime dolu yağdıgı zamanlarda,
Yere göğe sığmadığımda,
Ay bile zıt değilken göğümüzde,
Görüyorsun işte, tezat çıkardı bize.
Yine yutkundukça boğuluyorum.
Acun, ışığında ne büyüksün...
Dengeleri korumak adına kayboluyorum.
Acun, karanlığında güya hüyüksün...
Hayallerini küçümseyenlerden uzak dur!
Tahammül duvarlarını zorlar onlar.
Adalet terazin kaybeder dengesini
bu çürümüş pencere kenarlarında.
Ne olurdu kalbinde sonsuza kadar kalsaydım?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!