Peki siz dosta giden yolda,
Tabanlarınız su toplayana,
Ciğerleriniz şişip patlayana
Ve dudaklarınız kuruyup çatlayana kadar
Hiç durmadan koştunuz mu?
***
Ne oldum ne yoktum.
Ne azdım ne çoktum.
Aktım gönülden gönüle.
Ne doldum ne de boştum.
*
Gördüm hasretim katlandı.
Gözüyle değil gönlüyle gören için,
Gözden ırak olsan neye yarar.
Aklıyla değil kalbiyle seven için,
Zalim olup zulmetsen ne çıkar...
***
Teniyle değil canıyla gelen için,
İçim üşüyorum dedikçe,
Üstüme battaniye attı.
Ben tir tir titrerken,
O daha çok yaktı...
Oysa tek yapması gereken,
Bir kez sevgi ile bakmaktı...
İçim üşüyor sevgili.
Belli ki yanıma değil de,
Yine aklıma geleceksin.
Olsun sen yeter ki gel bana.
İster yanıma ister aklıma...
Bana kızıyorsun da;
Kolay değildi seni unutmam.
Ama için rahat olsun,
Gayrı nefes olsan,
Seni yine solumam...
Çok şey değildi bize düşen,
Nefret değil,
Öfke değil,
Sadece sevmekti.
Sevmek ve merhamet etmek,
Gelmesek,
İkimizin de yüreğinde bir şeyler oluyordu.
Benim ki sevgi, onun ki nefret doluyordu...
Ve zavallı yüreğim bunu bilmiyordu.
Sanıyordu ki, o da kendini sevecek.
Sanıyordu ki, mutluluk yakında gelecek.
Yaşadığı tüm acılar bir anda geçecek.
İkiydik bir olduk.
Sen bende,
Ben sen de kaybolduk.
Hiç iken hep,
Hep iken daim olduk.
Bir birimizi gökte ararken yerde,
Sen bilmiyorsun ama,
Ben ilkleri hep sende yaşamışım.
İlk nefes alışım,
İlk adım atışım.
İlk aşkım,
İlk şiir yazışım.
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim