Hüznün dibine vuran,sesimin yetmediği, söylemeye çalıştıkça tıkandığım,
o atarlı, eyvallahı olmayan bütün şarkılar yalnızca benim...
Kendine pay çıkarma...!
Bıraktığın yalnızlığı, açtığın yaralarımı örtbas etmeye çalıştığım,
kıyasıya çarpıştığım ama bir çoğundan galip gelemediğim
Kıymetimi ne zaman anlarsın biliyor musun...?
Bana çok gördüğün ne varsa hepsinin uzağına düşünce,
Övündüğün onca kalabalığa rağmen her gecen yalnızlığa bürününce
Tuttuğun sahte ellerin soğukluğunu sol yanında ki heveslere yem edince
Bana çektirdiğin onca acıyı bir başkası da sana çektirince anlarsın...
Sana yüzlerce şiir yazdım da,
Tozlu yüreğine iki satırlık cümle bile olamadım.
Şimdi kalkmış; olmayan bir aşkı, sahipsiz uçurumlardan atmaktan bahsediyorsun.
Firari sevdanı şahit gösterip, kalan son umutlarımı da sayfa sayfa katlediyorsun.
Oysa ben uzun zamandır illegal bir yalnızlığın pençesindeydim.
Ve yaşanabilecek tüm kahroluşları evlat edindim.
Hayatımdaki en büyük kavgaların şahidi.
Gizli gizli ağlamalarımın suskun tanığı.
Mutluluklarımı bir ekmeği bölüşür gibi bölüştüğüm sırdaşım.
En az benim kadar yalnızım.
Dertli başım gibi dimdik,asil duruşlum.
Gel senle son kez selamlaşalım.
Unuttum diye başladığım her şiirde,unutulmayışının çelmesine takılıyorum.
Unutarak başlattığın cinayet senaryomun finalini unutamayarak kapatıyorum.
Gökten üç elmanın düştüğü ama mutlu sonla bitmeyen masalımın kahramanı,
Ben bu masalda, fazla bekletilmeden müsait bir köşede indirilen figüranı mı oynuyorum...?
Ya da kapalı gişe oynadığın filmin en arka koltukta ki biletsiz seyircisini mi canlandırıyorum...?
Şimdi ayaklarımın altında ki cenneti götürüşüne mi ağlamalıyım...?
bana gelen yollara uzak demişsin gülüm
uzaklık dediğin sana olan özlemin yarısı mıdır ki....?
ellerimin avuçlarını kendinde unutmuşsun
temmuzda ki üşümelerim acep hep bundan mıdır ki...?
nefesini nefesime as da ömrün uzasın gülüm
Göreceksin bak…!
İçine oturacağım bir gün.
Tek kelime edemeyeceksin.
Ömrüne yoldaş olma pahasına sarf ettiğim saf çabalarımı özleyeceksin.
Hatırladıkça yağmaladığın duygularımı,
öyle kolay atlatılmıyor ki ayrılıklar
bazılarına nasıl bir "merhaba" demek zor ise
"hoşçakal" demekte üçüncü dereceden yanık olu veriyor sol yanında
her yürek nasıl ki aynı sevmiyorsa
unutmak, kopmak da öyle bir çırpıda olmuyor
kimisi hasarını ömür boyu taşıyor...
Sen benim yalnız gözümde değil, çayımda da tütensin.
Tahta masa,
Kırık sandalye,
Uçan kuş,
Düşen yaprak farkında.
Bir sen değilsin...........
Gözleri İstanbul gibiydi..Ne zaman içine düşsem
Bir kıyısında cennet, bir kıyısında cehennem, bir kıyısında huzur, bir kıyısında bin bir bela..
İstanbul gibiydi gözlerin..İçine bir düşen, çıkar mı bir daha? ........




-
Turan Ergün
Tüm YorumlarSerbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..