Sorma işte,kanatma yaramı..! ! !
Benim yüreğim dağınıktı.
Onun ki ise haddinden fazla kalabalıktı.
Ne ben yüreğimin içinde, onu koyabilecek düzgün bir yer bulabildim!
Ne de o yüreğinde boş bir yer açabildi bana.
Yan yanayken bile ayrıydık yani!
Ey aşka düşesice!
Bir türlü sevemeyen yüreğine de aşk olsun!
Anladık, herkese çarpmayan müstesna bir kalbin var.
İstidâd sahibi gönüllere meylediyorsun.
Öyleyse ne bakışını iliştir her gördüğüne.
çok fazla zamanım kalmadı belki
iyisi mi sen şimdi sev beni
belki giderim buralardan
ulaşamayacağın
kavuşamayacağımız uzaklara
belli mi olur
İnat etme,
henüz bitecek kadar büyümedin içimde!
bak çırılçıplak bırakırlar seni,
savunmasız bir coğrafyanın orta yerinde,
kalakalırsın öyle garip mi garip,
saçlarına dokunan olmaz.
hiç bir yasak düşlerime düşen gözlerinden alı koyamaz
hiç bir ses içimin en derinlerine işlenmiş sesini bastıramaz
hiç bir güzel huy en çekilmez,en berbat halinle bile yarışamaz
ve hiç bir yürek o mızmız oyunbaz yüreğine ben kadar yanamaz
işte ben böyle sevdim seni.
Kanma sen onlara kanma.!
Bir ben sevdim seni,bir ben kandım,
Şah'dım kul oldum,yandım kül oldum
Azad ettim tüm dostları,sensizliğe azad oldum...
Yanma sen onlara yanma.!
Her sabah çiçekli fistanlarımı giyiniyorum inatla güne.
Mor menekşemi suluyorum,
Minnoş'u besliyorum,
Cam kenarına ilişiyor,
Bir gelmezi bekliyorum.
Gün geceye dönüyor,
mevsimidir karın,
kapatmasa da hüzünlerin üzerini,
yağar.
için üşür,
dışın buz tutar,
dilinse susar.
"Bekle elbet gelir" dedikleri yer son durak mı acaba...?
Peki ya kara çarşaflara dolanmış bahaneler
Hiç bir mazeret göstermeden çekip gitmeler
Ya o "işim başımdan aşkın" demeler
Sanırım tüm suçlu aşkın iş ile baş arasında yol aldığı yalnız geceler
Şimdi nereye baksam hüzün
Seni sevmeleri süresi belli olmayan,
gelip gelmeyeceği meçhul zamanlara sığdırdım ben.
Şimdi karşıma geçmiş "beni ne kadar sevdin" diye sorma ey yar.
Zamansız,
mekansız,
dipsiz,
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..