kırılan her şey kalbime benziyor bu aralar
ortadan böldüğün bayat bir ekmekten dökülen kırıntılar gibi
su vermediğin için açmadan solan karanfiller gibi
hatıralarla dolu bir sandığın dibinde unutulmuş siyah beyaz fotoğraflar gibi
kırılan her şey kalbime benziyor bu aralar...
ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın
sevmeye niyeti olmayan bir gönülde
alevmiş, kormuş, yangınmış
ahuzarına karşılık vermedikçe nafile
bırak olduğu yerde kalsın aşk,
düşürme kendini dile
Ve anladık ki eskiden harfler daha kıymetliydi..
Bir ''MEKTUP'' yazardın,
Aylar süren ayrılıkların sessizliği kapanırdı.....
Bir "MEKTUP" için aylarca yol gözlenirdi.
Yenisi gelene dek yeniden yeniden okunurdu...
Şimdi "TELEFON" var,,"MESAJ" var ama,
bu satırları sana beni duymadığın,asla da duyamayacağın
ayazda kalmış bir tomurcuğun boyun büktüğü kaderi gibi
boynumu büktüğün
işitme ihtimallerini bencilliğine devrettiğin yerden yazıyorum sevgili...
çaresizliğin karanlık dehlizlerine zoraki ittiğin
merak etme beklerim ben seni
geç kalmışlığını içime sindire sindire
Hisar'dan Kalamış'a umutlarımı yüzdüre yüzdüre
Haydarpaşa'dan Kadıköy'e uzanan sahil şeridinde
martılarla dertleşe dertleşe
Taksim'den Beşiktaş'a inen yokuştan salarım hüzünlerimi
Yarın; sesimi duyamayacağın kadar uzak olabilirim mesela.
Dokunamayacağın, göremeyeceğin, soramayacağın, kırılamayacağın,inanamayacağın.
Bir kez daha benimle gülemeyeceğin,
Bir kez daha ellerimi avuçlarının içine alamayacağın,
Gözlerini kaçıramayacağın
Tüm cümleleri söyleyip isteyip de susamayacağın..
mavinin hangi tonu
hafızama kazınmış gökyüzü bakışlarını silebilir ki.?
nasıl bir ummandır ki o derinliğinde kaybolduğum,
çırpındıkça boğulduğum.
vurgun yemiş bir balık,
deşifre olmuş bir martı,
Düşünmemek için saçma sapan şeylerle o kadar çok oyalandığım oluyor ki;
Hatırlamamak için,
Duymamak için,
Bilmemek hatta görmemek için...
Her hangi birine takılsam tepe taklak düşeceğim,
Vuracağım acının dibine,
bazı gerçeklerin insanın yüzüne tokat gibi çarpmasına gerek yoktur
arkadaşınla yaptığın masumane bir sohbette gelir ansızın
"beni o kadar çok seviyor ki; gün içinde 3-4 kere sesimi duymadan edemiyor" der
yere göğe sığdıramadığın insanın sesine zerre kadar muhtaçlığının olmadığı; beynine dank eder
"olsun,varsın sesini 2 günde bir duyayım,razıyım" dersin
arkadaşın anlatmaya devam eder....
Ne zaman gözlerine baksam; yalnızlığım hızla derinleşir.
Biliyorum...Senden miras bu acı,ömrüm kısaldıkça güçlenir...
Ne zaman gözlerine baksam; imkansızlığım camlara çarpar.
Biliyorum...Özüne müptela bu kadını aşar,kapadığın kapılar ardındaki masal..
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..