Açma dertlerini hal bilmeyene,
Kötüye hiç bulaştırma dilini!
Dinlemez derdini, der ki bana ne,
Damdan düşen anlar, ancak halini!
Halden anlamayan, seni anlamaz,
Bir umut ışığı yaktın içime,
Gelmedin, ben seni çok beklemiştim.
Tüm dertler kederler geldi bak yine,
Bu dünyada yalnız seni sevmiştim.
Çalmadı kapımı hiç kimse sensiz,
Yalandan, riyadan yüzüme gülen,
Seviyorum diyen dilleri gördüm.
Fidanını gürbüz bir ağaç gören,
Yeşermeden solan dalları gördüm.
Bağım-bahçem, güllük gülistan diyen,
Usta bir derdim var benim deyince,
Merak etme hocam çözeriz dedi!
Yazılacak dertlerimi duyunca,
Onu da birlikte yazarız dedi!
Bir telefon açtı, başka bir dosta,
Bu dünyaya gelen kalmış mı hani?
Değerlendir, güzel yaşa her anı,
Layıkıyla taşı, bu fani canı,
Bu can bize, biz Allah’a emanet!
Sevgiden geçiyor mutluluk yolu,
Tarihten almışsın sen bu kültürü,
Türk-İslam kültürü dedin adına.
Gözün-gönlün açık bundan ötürü,
Davetlidir herkes senin çarşına.
İhtiyaç sahibi olan herkese,
Çıkardım resmini koydum önüme,
Kızım diye diye öptüm, ağladım.
Kimsesizim, gelen yok ki yanıma,
Bende resimlere baktım, ağladım.
Hasret iki oldu, çekemem artık,
Otursan suç olur, kalksan suç olur,
Ne itibar ne de hatırın kalır,
Bırakmaz hiç dertler, hep seni bulur,
Bir kula borcunun olduğu zaman!
Çocuklar dinlemez, hanım dinlemez,
Haberi duyunca şaşırdım kaldım,
Lokmalarım boğazıma dizildi.
Feleğe sitemle boşluğa daldım,
Alnımıza kara yazı yazıldı.
Acı haber tez ulaşır dediler,
Derdimi çekerim, kendi halime,
Şükrederim, dua düşer dilime,
Gençliğimde neler geçti elime,
Şimdi kimselere derdim diyemem.
Helalı, haramı seçmezsem olmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!