Bu Nisan başka…
Ilık ılık yağar üstüme yağmur
Alnımdaki kırık çizgiler silinir
Ve yüreğimde yeniden yeşerir bahar
Bu Nisan başka…
İnsanlık kalmamış; edepse çorak,
Kendine hak görür aldığı haraç,
Süpürün pisliği, nerede faraş?
Adam kılığında kıymetsiz kıymık!
Laf bilmez konuşur; yok ki anlayan,
Güneş döndü…
Gece yine başlıyor sensiz
Hayat derin uykuda
bir ben yetim ve sessiz
Köşede bekler beni
eğrelti karartılar…
Anladım elinden tutamam artık
Uzaktan bir buse versen de yeter
Anladım yanımda olmazsın artık
Uzaktan bir selam versen de yeter
Anladım yanımda olmazsın artık
Herkes çok şey biliyor,
Bana bir şey yetiyor.
Herkes çok şey diliyor,
Bana tek şey yetiyor.
“ Kolay değil hikmetine râm olmak
Yürek ister çitlerinde nigehbân olmak! “
Bu meşale sende düşmüş,
Tarihe not böyle düşmüş,
Kudret şimdi uygun görmüş,
Kalkacak düştüğü yerden.
Anadolu, Anadolu!
Mızrabın;
Her dokunuşunda…
Türküler, yarım kalır.
Eriyince elinde gece!
Yarınlar…
Karabulutlar…
İki dağ arasına sıkışınca
Bil ki, gece
Seherde kopacak fırtınaya gebe.
Ve ruh yorgun…
Kafa da,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!