Yaz akşamları,
Bunaltıcı
ve ihtişamları içinde kaybolan yakamoz balıkları
ve zannımca kedersiz
ve elemsiz
Hiçbir güneşin ısıtamadığı
ve soğuk
ve uzun bir kışın ardından getirdin yazımı…
Bembeyaz papatyalar
ve kıpkırmızı gelinciklerle
Yazgı gecesi bu
Ezgi dolu
Çizgi çizgi hatırlanacak
Anlık parlayan bir karanlık
Şarap rengi
ve şurup tadında
Şaraptan aldığım ilk yudum gibisin
ve tan yeri ağarmadan
ve senden önce soyunan mavi gök
ve elinden tutan
ve gönlümde yatan olmasan da
ve son yudumda
Nezaket icabıdır konuşmuyorsam
Sorsam kendime, dile dökülecekler var,
Yerinden sökülecekler…
Yerli yerinde ne varsa gidecekler yerlerinden…
Yerle bir olacak yere göğe sığdırılamayanlar
Yerli yersiz konuşacaklar yaranırcasına
Önce rüzgarlarla ıslanan tepeler soğudu
ve günahlarla gitgide daha ir paslanan
ve korkularınla buhrana yaslanan bencilliğin doğdu…
Yerin yedi kat altına kaçtın her dem
ve kıdem alan tutsaklıklarına mahkum kalıp
Yola çıkış vaktini kaçırdık
Upuzun bir dönüşün hayaliydi bu
Upuzun bir hayalin dönüşü
Hayalin siliniyor yavaş yavaş
Bembeyaz açılmış bütün sayfalar
ve gök deliniyor…
Başından beri aynı sonsuzluk
İtici ve sıkıcı
ve yakıcı güneş de görünmüyor artık…
Işıksız bir meçhule koşuyor arzularım
Başından beri aynı huzursuz iç huzuru
Düşlerimizi arıyoruz rüyalarımızda
Unutulmuşlar
Paramparça olmuş hayallerimiz
Uyutulmuşlar
Bizden ve ötesinden demir alıyor düşünceler
Tutulmuşlar
Herşeyi kaybedip gidiyorduk
ve yolunu kaybettiğimiz yitik diyarlara…
Unutup anıların coşkusunu
ve yitirip duruyorduk yaşanmışlıklarımızı…
Bir gün geri getirip getiremeyeceğimizi bilmediğimiz bir umarsızlıkla
ve çömertçe ve
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!