Diyemem
Küfre hizmet eden beden içinde
Aldığım nefese şükür diyemem
Şerrin azabından şaşan dilime
Namertlere dahi tükür diyemem
Yastığına başını koyup
Sevdiğini düşler ya insan
İşte o an arzuların pimi çekilir
Günün geçimsizliği
Geçimin sıkıntısı unutulur
Gözlerimin gördüğünü
Sen görseydin çıldırırdın
Tanıştığın o ilk günü
Takvimlerden sildirirdin
Kuraldır ezelden beri
Son söz Şahadet iken, hangi ölümdür erken
Ölmek kutsaldır Türk e Vatanı çiğnenirken
Köpek salyalarıyla köpük tuttu sahiller
Yüz binleri toplayıp haçlı kurdu gafiller
Ziyarete sis çöküyor
Daha ne bekliyek gardaş
Balık deryada böyüyor
Buralardan gidek gardaş
Bıktık soğuğundan kardan
Hakkın huzurunda Allah indinde
Öfkenin sulh edildiği gün bugün
Göğe el açılan şehit yurdunda
Günahın affedildiği gün bugün
Şanlı süvariler kanatlı atlar
Ne sokak adı kaldı ne kapı numarası
Kayboldum, adressizim yokların içindeyim
Her yanım yıkık dökük etrafımda çığlıklar
İnkarcı, tuzu kuru çokların içindeyim
Felaket simsarının öten borusu oldum
Kapıya yaslanıp yollara yamaç
Koynuna koydun mu hiç ellerini
Sevgiliyle gelen sıcaga muhtaç
Dokundun mu yare aç ellerini
Yürek mi yorulur gönül mü kurur
Senin şehrinin sokakları çekiyor beni
Kokun çekiyor
Sen çekiyorsun
Seni çok sevdiğim için oluyor her şey
Kulağımda titrek sesin
Aynalarda gülüşün
Umuduna kurşun dök benden uzak kaçarsa
Çak kibriti yak gitsin sende benden ne varsa
Saçlarından bir tutam kes bırak baş ucuma
Ettiğine ağlama uyarsa eğer sana
Tebrikler efendim başarınız daim olsun...
Yaşanacak Mutluluklar Senin Olsun