Bedri Tahir Adaklı Şiirleri - Şair Bedri ...

Bedri Tahir Adaklı

Binlerce minâreden, yanık-yanık her ezan,
Yükselir ta! Göklere, kini atıp kaldırır.
Nemli olsa gözleri, zannetme ki bu hazan,
Bahar kadar güzeldir, güller derip kaldırır.

İslam garip-ses garip, çınlıyorken yurdunda,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Eğreti ömrümde, bir iki nefes,
Karışır havaya, savrulur gider,
Kıymeti bilinmez, kemikten kafes,
Düşer de toprağa, kaybolur gider.

İçimde yüreğim çırpınır durur,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Bir ip bulduk, uçlarında düğümler,
Düğümlerin araları, bilinmez,
Bir uç doğum, diğer ucu ölümler,
Mahiyeti bizce meçhul bilinmez,

Kimi vardır, gemi bağlar sahile

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Bu ahir zamandır, nasipmiş bize,
Yavrusu ateşte, yananlar bilir,
Şu yanan dünyadan, köz düşmüş bize?
Zalimin zulmünü sezenler bilir.

Nerede ateş var, orada mazlum,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Yeryüzü nedense, hep iniş-yokuş
Bu millet düşmesin tutsun el ele,
Baksana yürürken, hep itiş-kakış
Koşarak çarpan kim? ,
Bizim hergele.

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Erken olur sabahı; “kararan”, gecelerin,
Hürriyet güneşinin, bekleriz doğuşunu,
Pırıl-pırıl bir sabah, arayan nicelerin,
Seher vakti ufukta, gözleriz duruşunu.

Güneşin nazarıyla, hicap etti bulutlar,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Bu diyâr’a, yabancıyım,
Tanışmayı, görmüş oldum.
Yolculara bir hancıyım,
Kervanları, görmüş oldum.

Gelen yolcu, bazen kara,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Gökyüzü nâra attı, o gürleyen sesiyle,
Yağmuru çağırmıştı, görevinin başına,
Çatlayan dudakları, nasırlı elleriyle,
Banmıştı, kan karışmış, gözden gelen yaşına.

Açıldı nasırlı el, hak divana tuttular,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

İmtihan yurdunun, sefer anında,
Dikeni bilmeyen, gülü ne bilsin,
Civan mert neler var, er meydanında,
Kendini bilmeyen, eli ne bilsin.

Güneşi görmezse, kabahat kimde?

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Güneş akşam veda edip giderken,
Yine hüzün çöktü, dağlar yoluna,
Gök kubbede, yıldızları silerken,
Bitsin firak, visâl düşsün yoluna.

Nasıl geçer bu sevdanın hüzün’ü?

Devamını Oku