Bedri Tahir Adaklı Şiirleri - Şair Bedri ...

Bedri Tahir Adaklı

Hançer olup battı güneş, akşamların bağrına,
Kan-revan içerisinde kararıp kaldı gece..
Ruhumu titretmekte endişeler zindanı,
Düşlerim yapa-yalnız, kuyunun dibi gibi,
Yanıp biten mum oldu,
Umudumun her anı..

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Sonsuzlar âlemine, tecelli ettiğini,
Kendini “Kendim” diye, bildirmiş kullarına,
Ezel-ebet arası, yer belli ettiğini,
Cenneti vermek için, sır sermiş yollarına.

Bu hayat ağacının, şerefli meyvesine,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Bitmeyen arzularım, tüm dünyaya yayılmış,
Bu fani dünyamı da, bâki kalsın isterim.
Mâdem ki istiyorum, istememek yalanmış,
Bu hayat bitmeyerek, kalmasını isterim.

İstemek, veren bana; vermeyi de istermiş,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Körükle demirci yansın ateşin,
Serpiver kumunu közlü aleve,
Demirin kızarsın gelsin kardeşin,
Vurmaya başlayın haydi göreve.

Hazreti Davud’dur sizin pîriniz,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Sa’b olan sözüme, bir neşter atsam,
Halka-i halvette, dur olsa dostlar;
Muhabbet miftahın açsa da baksam,
Ruhumdan süzerek versem ya dostlar.

Fehmine; hatalı naz yapsın sözler,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Biz yolcuyuz, hadi artık, kalkalım,
Bir bak hele kapımızı vuran var,
Yolluk için, neler koyduk bakalım,
Kuru somun bir mendile saran var.

Şu gurbeti, kırık dökük geçirdik,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Buz; çok sert ve kibirliydi,
Enaniyeti vardı, hodgamdı,
Etrafı rahatsız ediyordu ürperterek,

Halbuki suyun o billur kalbinde;
Şefkât ve muhabbet vardı..

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Geride kalıp da, kurda yem değil,
Ortada bulunmak, bence çok güzel,
Hep önde koşturan, ata gem değil,
Dizginden tutunmak, bence çok güzel.

Savurgan olmayıp cimri de olma,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Görüş, için bir kıyas, olmaz senin dar fikrin,
Buradan çizgi çekip, sınır koymuş göklere,
Cirimleri kızdırır, yaptığın batıl zikrin,
Dürbün olmuş feraset, öyle bakmış göklere.

Zerreler küçük diye, zannetme ki değersiz,

Devamını Oku
Bedri Tahir Adaklı

Kafada feneri, baktığı yere,
Yakar da çevirip, öyle gösterir,
Dağların ardından doğduğu yere,
Güneşi, üfleyip, öyle gösterir.

Elif’i görünce mertek mi desin?

Devamını Oku