Adem zulumatından, varlık nuruna geldin,
Camid değil, hayvan değil, insanlığa erdin.
Sahibine iman edip, bildiğini bildir,
Kalbini kesretten uzak tut, vahdete erdir.
Gündüzler bile karanlık,
Hep gece mi olmuş bu günler?
Güneşi nereye sakladılar acaba?
Gönüller karanlık,
Kalpler karanlık,
Gelen o, gitmeyen o..
Hem bazen; güneşe, menzil olurum,
Bir doğan bir batan, sinesiyim ben,
Zamanı gün yapan, takvim olurum,
Acaba göklerin, tam nesiyim ben?
Hem büyük hem küçük, halka çizerim,
Koyunlar kuzusuna, içsin diye süt verir,
Umduğu yerden midir, oluşu anlat bana?
Kuşlar ise yavruya, yiyip-içip kay verir,
Bu farklılık nedendir, verişi anlat bana.
Âlimler; size karşı, koyun gibi olmalı,
Mutfağın köşesi tencere kapak,
Üç günde bir yemek, pişiyor belki,
Bekârlar bulaşık, etmez pirüpak,
Sabuna elleri, değmiyor belki?
Güveçte pişirir, kapakta yerdik,
Anlayan olur ya! Hazin sesinden,
Güldeki cazibe, güzellik kadar,
Kainat köşkünde; görev yüzünden;
Bülbülüm feryat et, ettiğin kadar…
Söyle bülbül, muhabbetin sözünü,
Hitabetin zaten güzel diyoruz.
Beyanında belagatın yüzünü;
Görüp artık ibret aldık diyoruz.
Gönülleri, aşk lerzeye getirir.
Birkaç yolcu, geçmiş bahçe, yanından,
Gül’de bir dert, var mı diye bakmışlar,
Tuhaf şeyler, görünmüş ki o yoldan,
Perişan bir, yer mi diye bakmışlar.
Meğer bülbül, gül’den kaçmış habersiz,
Ne malın, ne mülkün, kârı bulunmaz,
Elemi bitmeyen, derde düçârım.
Yılanlar sokarken, sinek kovulmaz,
Onulmaz bir yâre, aşka dûçârım.
Aslında kapıldım, akan o nehre,
Yığılmışım bir köşeye,
Sanki zehir yutmuş gibi,
Sevinç ile bir neşeye,
Hiç hevesim yokmuş gibi.
Zaman durdu ben yürüdüm,
Üstadım kaleminize, gönlünüze sağlık.
Sizi okumakta zevk alıyorum
Sağ olun
Var olun
* Saygıdeğer büyüğüm Bedri Tahir Adaklı üstâdımıza aşağıdaki şiirimi antolojide seven tüm dost ve arkadaşları adına ithaf etmekten mutluluk duyarım. *
Saygıdeğer Büyüğüm BEDRİ TAHİR ADAKLI
Dostluğu mutlu eden,mütehassis insandır
Onun hep kullandığı çok tatlı bir lisandır
Önceden ...