Bir sessiz ırmak var içimde çağlayan,
Çocukluğumdan alır kaynağını.
Yaşanılan yılların
Hüzünlü ezgilerini taşır
Yorgun çağıltısında…
Benim doğduğum köyde,
Taş basardı bağırlarına analar…
Ninniler yankılanmazdı gecelerin karanlığında!
Ağıtlar ürperirdi
Yangın düşen bağırların hüznünden…
Karanlık aralanırken bir şafak vaktine,
Güneşi alacağım avuçlarıma.
Bitimsiz gecelerin ayazında
Topladığım yıldızları,
Taç yapacağım alnına,
Oy gülüm…
Geceyi anımsatan gözlerin,
Hüzünlü bir aşk şarkısı mırıldanır,
Güneşin batışından sonra,
Geçmişe dair…
Ay ışığı süzülürken,
Gündüzlere yazdım adını,
Aydınlığa giden yolda...
Sorgulasın diye
Gecelerin acımasızlığını;
Tan vaktinden önce
Korkusuzca….
Gün ağarır tepelerin üzerinden,
Dağların ufkundan doğarken güneş.
Uykudan uyanan dumanlı yamaçlar,
Ala boyanır….
Halka halka yükselir toprağın nefesi,
Çağırmayın beni geceler...!
Çağırmayın beni,
Ben gündüzlere vurgunum..
Güneşin aydınlığında büyürüm sereserpe...
Çağırmayın beni geceler...
Kaybolurum karanlığın koynunda.
Korkutur beni gecelerin sessizliği,
Oysa ben,
Uykularım kaçtığında
Gecelerin sesini dinlerim,
Gökyüzünde bir yanıp bir sönen
Yıldızların ışığında…
Günler geçip giderken,
Rüzgarlarda yüzen beyaz martıların,
Kıyameti çağrıştıran çığlığında…
Geçmiş zaman yaşanır yeniden,
Enginlere yelken açan balıkçının ıslığında!
Seni arar gözlerim,
Karakışta hiç dinmezdi öfkesi,
Rüzgarın sesini dinlerken dağlar.
Ufkun ötesinden, gel diyor sesi,
Hasret büyüdükçe, inlerken dağlar.
Sembolüsün mertlik ve cesaretin,
Şairler,tarih boyunca yaşadıkları toplumun sözcüsü olmuşlardır.