Eskilerle yenilerin buluştuğu yerdir Kentpark…
Her köşesinde,
Gençlik dönemine yeni geçmekte olan gençler,
Özgürce sevişiyorlar
Yaşamın gerçeklerini umursamadan….
Tarihi boyunca tüm insanlığın,
Korkusuz sözcüsü, ozan demişler.
Geçmişten bugüne, her uygarlığın
Özgürlük türküsün,yazan demişler.
Akıllı ol taşa vurma baltayı,
Sürükleniriz bilinmez bir süreçte,
Gizemli senfoninin,
Evrende yankılanan nağmelerinde…
Gürültüsüdür hissedilen,
Yaklaşmakta olan kozmik sınırsızlığın!
Duyabiliyorum öfkesini…
Şu karlı dağlara derdimi desem,
Bilmem Kerem gibi duyar mı beni...?
Derdim paylaşmaya ortak istesem;
Eskiden dosttuk biz,anlar mı beni...?
Yol istesem üzerinden aşmaya,
1946 Senesinin
Ağustos’unda
Harşit Vadisinin yamacındaki bir köyde doğmuşum.
Şanlı zaferin yirmi dördüncü yılına bir gün kala
Bir bayram sabahında…
Bu nedenle Bayram Ali koymuşlar adımı..
Yeryüzüne küsmüş, güneş doğmuyor.
Kendi öz yurdunda tutsaktır dağlar.
Bahar uzaklarda, yağmur yağmıyor,
Efkarından gazi nehirler ağlar…
Kükreyen arslana, yakışmaz ölüm,
Utanırken tarih,
Alevden bir nehir gibi akan zamandan,
Yaşanacak günleri müjdeler,
Ufkun ötesinden vuran gün ışığı…
Yeryüzü yaşam sevinciyle karşılar kutlu sabahı!
Umutsuzluğun bitmeyen yolculuğunda
Kanat açar göçmen kuşlar
Yorgun bulutların üzerinde…
Sılaya doğru kanat çırpışıdır
Yüreğimin her atışı…
Solarken kar çiçekleri
Uzun gecelerin ayazında,
Korkutuyor beni,
Umutların karanlık ufukta
Siyah bir çizgi gibi bitişi…
Rüzgar gibi geçerken yıllar!
Yol alır
Yorgun rüzgarların kanadına tutunan yolcu,
Yaşamın ufuklarında
Dizginlenemeyen atın üzerinde…
Ve dünya yuvarlağı
Şairler,tarih boyunca yaşadıkları toplumun sözcüsü olmuşlardır.