Güneş battı yolumuzun geçtiği yerden,
Bir yorgunluk sardı
Söylediğim türküleri...
Anılarımda,
Yıldızlara yaktığım türkülerin
Canlılığı var yalnızca.
Ergenekon’dan aldı suyunu,
Geceye karşı bilenen kılıçlar!
Delindi demir dağlar,
Yüreklerin ateşiyle yakılarak
Sonsuzluğa açtı kapılarını gökyüzü,
Yer sarsılırken…
Yaşlı bir çınar ağacı düşün,
Tarihten önce yeşermiş
Asya bozkırlarının kurak topraklarında…
Yenisey boylarında büyümüş,
Aral’dan, Orhun’dan gidermiş susuzluğunu,
Kök salmış,
Delinecek demirden dağlar,
Gün vuracak yüksek dağların arasından.
Dalga dalga çekilecek,
Gökyüzünü tutan kara bulutlar,
Yarınlar daha güzel olacak…
Turnam yolun buralardan geçerse,
Ne olur hatırım sormadan gitme.
Göçtüğün zamana vadem yeterse;
Ara ver burada durmadan gitme…
Bu dağların kışı sert olur şimdi,
Yaşamak var,
Yaşanacak zamanı.
Veda etmeden
Yarınlardan sonraki günlere....
Prangaya vurulsa da duyguların,
Pencerede bir kız,
Gecelerin karanlık bulutlarına işler
Düşlerini..
Gözleri gecelerin kanayan yarası…
Dökülen hüzünlü yaşları,
Karanlığa karışır.
Kaybolmuştu,
Gizemli bir yolculuğa çıktığı
Küçücük evreninin derinliklerinde.
Bir karanlık boşluktu gözleri,
Korktuğu besbelliydi;
Bakışlarının derinliğinde gizlenen
Bir Eylül daha bitiyor,
Son kez uçtu kırlangıçlar,
Karakışın habercisi fırtınalar,
Büyük tufanı anlatıyor
Yüzlere işlenen korkunun izlerinde…
Yılan havayı kokluyor,
Dün gece seni düşündüm yine...
Senin yokluğunda
Düşlerim darmadağınık,
Yüreğim isyankar.
Tutkun muyum,değil miyim?
Bilemiyorum.....




-
Bayram Ali Bayram
Tüm YorumlarŞairler,tarih boyunca yaşadıkları toplumun sözcüsü olmuşlardır.