Tarihin izinde yürür yiğitler
Bozkırda yankılan eski öğütler
Göklerden süzülür kutlu beyitler
İkinci vatanımdır Azerbaycan
Buzla yoğrulmuş yürekler bir olur
sen benim ceylanım kara sevdamsın
dilimde düşmeyen en son duamsın
o ceylan bakışın aklımı aldı
neredesın şimdi gel türkü gözlüm
söyle şimdi seni kimde surayım
Ulan dünya…
Daha kaç kez kapını çalayım da açmazdan gelirsin?
Kaç geceyi sabaha devirdim de bir tek ışığını çok gördün?
Dertleri önüme serdin, payımı katladın,
Yükümü taşımak için dizlerimi çöktürdün…
Yine de kalktım…
Ya Ali derman ol şifa arana
Nur doğsun kalplerin kara karına
Düşeni kaldırır adın her yana
Sen varsın gücüme güç kat Ya Ali
Adalet senindir hükmün her yerde
Vefasız dostlarla geçti bir ömür
Yüreğim taş oldu dilimse kemer
Dört bir yanım sardı elemle keder
Umudumu kestim yalan dünyada
Sırtımı dayadım dönek dağlara
Tanrım bir kulunu sevdim yüzü güneş gibi
Gece gündüz aşkın’da yanar yüreğim
Edasına yandım gülüşüne yandım
Yandım allahım yandım melek güzeli
Sıratı geceçek imanım olsa tanrım
Ömrüm senin gönlüm senin sevdiğim
İstersen canımı fada ederim
Ömrümde görmedim böyle bir sevgi
İste yar uğruna canım vereyim
Tanrım sevmek suçsa çok seviyorum
Bir gariplik sezdim yâr gözlerinden
Başka biri varsa yâr söyle bana
Eski bakışların yok anladım ben
Başka biri varsa söyle yâr bana
Gönlün uzaklaştı sevdan mı bitti
Aramızda sıra dağlae yollar uzak gönlüm dar
Hasret vurdu yüreğime gece uzun düşüm var
Sevda deniz ben bir damla hasretime bulanır
Gâvur dağı yol vermez şu dağları aşamadım
Yüreğimde ateş yanar rüzgâr eser bağrım dar
Bir ömür mermiştik biz bu yollara
Kalbimde tahtın var ey Şükrü kardeş
Dostluğun kitabı yazdık dağlara
Kalbimde tahtın var ey Şükrü kardeş
Yolumuz düşmüştü dertler çölüne




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!