sürüngen bir mevsimin ziyanında güneş
göçebeler gibi yersiz yurtsuz zaman ey!
ayağımın tozluğunda mevsimler
.....
yüzümü
çerçeveledim duvardaki aynaya
önümde buğulu çiçekler gövdesi ballı ağaçlar
kırmızı bulutların saydam gökyüzü
oda-
ışıkla fingirdeşen aynaların
titreşimli buhuru soğuk yüzümü ışıtırken
sabahları aslında daha uyanık olmalıyım
ama nerde
gözlerime
sedir ağaçlarının yeşil serinliği yüzünde
turuncu teninde deniz kabuklarının iyot kokusu
ne güzel esiyorsun sevgilim sevgilim
mora boyanıyor pencerelerin camı kapılar yeşile
okyanuslar ağzında senin şarkınla bölünür ikiye
sular seninle köpürür
uzaktan bakıyor kalbin
uzaktan bakan kalbi neylesin bu garip
acıyor gözlerinin gizinde silinen küskün alın yazım
ruhuma
yabancılaşmış şehirlerin karanlık tuzaklarından sıyrılarak
anlamsız sokaklarını adım adım arşınlayıp
hava puslu bir dağ gibiydi bu sabah
uykuya hiç gitmedi gözlerim dün gece
zihnimde kerbela savaşları
doludizgin koştururken
yalnızlığın kılıcı
öyle keskindi ki
sıralandı art arda düğümler
bergamot kokulu dağların eteğine
gel birlikte yürüyelim sislerin üstüne
ve en yüksekten uçalım
enginlere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!