Ey vaktiyle kanla yazılmış destan,
Ey siperlerde büyüyen koca çınar,
Biz buradayız, yıl 2025,
Ve adalet hâlâ kefensiz bir cenaze gibi.
Biz buradayız, gökyüzü hâlâ mavi,
Adını rüzgâra fısıldadı gece,
Ay ışığında bir sükût gibi süzüldü.
Yalnızlığın ortasında bir bahar,
Kırılgan bir nar çiçeği gibi.
Gözlerin, düşlerin suskun aynası,
Adını gizledim mısralara,
Her harfe senden bir parça düşürdüm.
Kimse bilmesin istedim,
Ama sen okusan,
Kendini gör diye sustum.
Anlayın beni, sözlerim taş değil, ama ağır,
Harflerimde yankılanır bir ömrün enkazı.
Her nokta bir sessizlik, her virgül bir hıçkırık,
Cümlelerimden akan yaşlar, görülmeyen kan izleri.
Bir dağın sırtına çökmüş yalnızlık gibi,
Açsan kollarını tüm dünyayı kucaklardın,
Ama bana mıydı kahrın, kinin, kötülüğün?
Gözlerin, bir zamanlar baharı taşırdı,
Şimdi kışın soğuk rüzgarlarını üfler üstüme.
Sana sormak isterim, ne zaman yitirdin kendini?
Sana çıkmayan yollar ezberimde,
Her adımda sessizliğin izinde.
Gelmeyeceğini bile bile beklemek var ya,
İşte en çok orda eksiliyor insan kendinden.
Yana yana tükenen bir mektubun satırıyım,
Ben,
Mısralar dokumaya geldim.
Kadim dualarda,
Huzur diye fısıldanan gözlerine.
Kalemimin ucunda dua gibi bir özlem,
Ben mavilere aşığım
Ufukta kaybolan umutlara,
Denizlerin sessizliğine,
Gökyüzünün gözyaşı döktüğü akşamlara…
Bir huzur var her tonunda,
Bir özlem, bir sığınak…
Ben seversem,
bir gökyüzüne yazılır adın,
bulutların üstünden geçerken dua ederim,
adını her mısrada yeniden büyütürüm.
Kalbimle değil, kalemimle severim,
kanla değil, kelimelerle akar içime sen.
Bilir misin,
Seni nasıl özlediğimi,
Geceler boyu adı olmayan yıldızlara anlattım.
Her nefeste yoksunluğun düğümlendi boğazıma,
Ellerim boş, gözlerim çaresiz,
Seni aradı durdu karanlığın içinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!