Çal bir şarkı, gecenin koynunda yankılansın,
Yalnızlığımın ortasında beni bulsun eski bir ezgi.
İçinde bir tutam hüzün olsun, biraz da umut,
Sanki sen fısıldıyormuşsun gibi kulağıma usul usul.
Bir zamanlar gözlerinde yandım ben,
Çocukluğumu özledim, anne,
Kirlenmemiş günleri, yamalı umutları.
Bir mendil kapmaca kadar saf,
Bir düş kadar kırılgan ama gerçek anları…
Ayakkabım çamurlansa üzülmezdim,
Çok canım yandı benim,
Sadece sessizliğim duydu bunu,
Ne gözyaşımı gördüler,
Ne içimde kaç kere yıkıldığımı.
Geceler dost olmadı,
Çok yoruldum artık,
Taşımıyor kalbim bu suskun ağırlığı.
Ne dert anlatacak hâlim kaldı,
Ne de gülüşleri kandıracak bir yanım.
Her sabah aynı savaş,
Dedem, Annanem…
Siz gittiniz,
Ama ben hâlâ sizi yaşatıyorum,
Her nefesimde, her adımımda,
İçimde saklı kalan sevgiyle.
Dost bildiklerim arkamdan vurdu,
Sırtımı döndüğüm an düşman oldular.
Güvendim, sarıldım, paylaştım sırlarımı,
Ama her biri bıçak sapladı kalbime.
Gözlerim doldu, yüreğim yandı,
Elbet bir gün buluşacağız,
Gözlerin gözlerime değecek,
Yıllar boyu susmuş kelimeler
Bir anda dile gelecek.
Zaman alır bizden ne varsa,
Sen evlisin sevgilim, söyle bana ne yapayım?
Adını kalbime yazdım, silemem, koparamam
Gözlerinle yandım ben, bir ömre bedel bakışın
Ama ellerin ellerde, ben senden uzak, paramparça…
Bir tebessümün yeterdi bana, sen bilmiyorsun
Ben bir kadınım…
Ne eksik ne fazlayım bu dünyada.
Ne başkasının gölgesinde,
Ne de kimsenin duasında var oldum.
Ben kendimle geldim bu hayata,
Ve kendimle yazdım kaderimi.
Gözlerimiz kaldı giderken,
Dudaklarımız suskun, yürekler yaralı,
Sessizce veda ettik,
Ama baktıkça, içimiz paramparça.
Gözlerimiz kaldı giderken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!