Bırak kalsın usta, içimden gelmiyor bugün,
Çay da anlamsız, sigara da, kelime de suskun.
Yorgunum be…
Ne dert anlatmak istiyor dilim,
Ne de biri duysun istiyor bu kalp kırığını…
Bir kadın, ne ister biliyor musun?
Ne altın, ne taht, ne büyük bir unvan…
Yüreğine dokunan sıcak bir söz,
Bir omuz, bir sarılış, bir
Bir kadın şefkat ister,
Bugüne kadar çok şey yaşadım,
Ama en güzelini seninle tattım.
Kalbim ilk defa bu kadar emin,
Seninle geçen her an: bir ömre bedel, bir yemin…
Gözlerine baktığımda bir yuva görüyorum,
Bir yeminim var sana,
Dudağımda adın, kalbimde sevdanla...
Dünya yansa, vazgeçmem senden,
Bir tek sana yanar, sana döner bu beden.
Bir de sözüm var,
Bir veda busesi kondurdum sana,
Son defa, son nefes gibi, yana yana.
Titreyen dudaklarımda kaldı adın,
Bir gülüş gibi soldu, yüreğimde Adam
Kaderin kurduğu bu yol ayrımı,
Sana “gitme” demem,
Çünkü kalan ben değilim artık.
Baksana, gülüşlerim bile yorgun,
Kalbim suskun, gözlerim ıslak…
Sevmedim mi?
Bu kalbim senle atacak,
Sen olmasan da yanımda,
Kimse girmeyecek o kutsal yere,
Senin adın yazılı orada.
Her çarpışında seni anacak,
Bizimkisi bir aşk hikayesi,
Ne romanlara sığar, ne filmlere…
Ne tam kavuşma var sonunda,
Ne de tam bir veda cümlesi…
Bir bakışta başladı her şey,
Bu şiirim sana, anla, oku,
Her kelimesi kalbimin harfleriyle yazıldı.
Gözlerinle buluşan her satır,
Senin için atıyor hâlâ.
Bütün her şey sana ait,
Bu son şiirim sana, elveda,
Kalemim son kez dokundu kağıda.
Gözlerimde biriken tüm sessizlik,
Şimdi kelimelere dönüşüyor, vedalaşıyor hayatla.
Sözcükler sustu, artık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!