Sıradan biri..
Ben de bilirdim boş boş bakmasını
Gözlerin karşımda olmasaydı eğer!..
Sen iyi birisin ama
"Ayrılmalıyız" diyenler var ya
İşte onlar yüzünden kötü olmayı seçtim!
Affetmeyin. Size haksızlık edenleri, yüreğinizi yaralayanları, güveninizi hiçe sayanları affetmek zorunda değilsiniz. Hayat, her yarayı sarmak ya da her kırgınlığı unutmak zorunda olduğumuz bir yer değil. Bazen, affetmemek en doğru sınırdır. Her şeyi hoşgörmeye çalışmak, en derin yaralarınıza bile sırf “iyilik” adına göz yummak, aslında kendinize yaptığınız en büyük haksızlıktır.
Gecenin karanlığına fısıldadım, yıldızların arkasına saklanmış gölgeleri affettim. Kalbimi kıran her bir hatırayı, içime işleyen her bir yarayı sararak, sessizce rüzgara bıraktım. Zamanın derinlerinde kaybolan anıları, unutulmuş sokakların izlerini affettim.
Dalgaların hırçınlığında kaybolan sözleri, denizin sonsuzluğuna gömdüm. Her dalganın vurduğu kıyıda, içimdeki kırıklıkları bir bir toplayıp, denizin tuzlu suyunda yıkadım. Küçük bir kum tanesi kadar ufalıp, kendimi okyanusun sonsuzluğuna bıraktım.
Yolumu kaybettiren fırtınaları, içimi titreten soğuk rüzgarları affettim. İçimdeki umut ışığını söndüren karanlığı, güneşin doğmadığı sabahları affettim. Her bir hüznü, her bir acıyı, her bir pişmanlığı, kırık dökük hayallerin arasında gizledim.
"Çabalarımı küçümseyenler, bir gün başarılarımdan bahsetmek zorunda kalacaklar; çünkü gerçek gücüm, benim azmimde saklı."
"Başarıya giden yolda beni durdurmaya çalışanlar, sadece yolculuğumu daha anlamlı kılan engellerdir; ama unutma, her engel bir basamaktır!"
"Başarıya giden yolda ayaklarına takılan taşlar, sadece toprağının verimliliğini gösterir; yolun sonunda parlayan yıldızlar seni bekliyor."
Ey gönül, dünyaya aldanma, geçici olana bağlanma. Bütün bu göz kamaştıran süsler, içi boş, manasız bir hayalden ibaret. Ne mala ne mülke ne de insanlar arasında yücelen makamlara meyledip de ruhunu oyalama. Çünkü dünya, perdesini her an kapatabilir; ne elde ettiğin kalır, ne de peşinden koştuğun şeyler. Aldandığın sürece, gönlün ebedi huzurdan mahrum kalır.
Unutma ki bu alem, sadece bir yol. Asıl yurdun ise ötelerde, Rabb'ine varışta gizlidir. Dünya, ancak sınandığın bir durak; burada sabır, şükür ve teslimiyet gereklidir. Gözlerin ne kadar dünyaya baksa da, gönlünü ahirete döndürmelisin. Çünkü sana gerçek olan, Rabbinin varlığı ve sana duyduğu sevgidir.
Ey gönül, aldanma! Gerçek huzur, maddede değil, manada saklıdır. Her ne kadar geçici olana heves etsen de, içindeki sonsuzluğu ancak O'nda bulabilirsin. Sana en yakın olanı, kendi nefsinde ara. Rabbini tanıdıkça kendini, kendini bildikçe O'nu bulacaksın.
İyi değilim, derin bir çöküntü içindeyim. Gözlerimdeki yorgunluk, yüzümdeki tebessümün ardında saklı. Herkes etrafımda, ama kimse gerçek beni görmüyor. "Anlamıyorlar" diye iç geçiriyorum sessizce.
Her gün aynı sorular, aynı cevaplar... "İyi misin?" "Evet, iyiyim" derken içim kan ağlıyor. Anlamak ile anlaşılmak arasında bir uçurum var sanki. Kimse gerçek duygularımı, içimdeki çalkantıları anlamıyor.
Belki de suç benim, belki de duvarlarımı öyle sağlam örmüşüm ki kimse içeri giremiyor. Belki de kelimeler yetmiyor anlatmaya, ya da kimse gerçekten dinlemiyor. Ama içimdeki fırtınaları kimseye anlatamıyorum.
Yaşamın içinde dolaşırken bazen kelimeler yetersiz kalır. İçindeki duyguları anlatmak, paylaşmak istersin ama karşındakilerin anlaması güç olabilir. Belki de onların anlamasını beklemeden, kendi içindeki sesi dinlemek daha doğrudur. Çünkü bazen anlatmak değil, hissetmek önemlidir.
Bir yandan, duyguları anlatmak insanı hafifletir. Dışarıya dökmek, paylaşmak içinde birikenleri azaltır. Ancak bazen, karşılık bulamamak veya anlaşılmamak da yorabilir. Bu durumda, içindeki hisleri korumak, onları derinlemesine hissetmek önemlidir. Çünkü bazen sessizlik, en güçlü ifadedir.
Duygular, karmaşık ve derindir. Anlamayanlar için hislerini yormak yerine, kendine odaklanmak ve iç sesini dinlemek önemlidir. Herkesin yaşadığı duygular farklıdır ve bazen sadece kendin için hissetmek en doğrusudur. İçindeki hislerin değerini bilmek ve onlara saygı göstermek, iç huzurunu korumanı sağlar.
Sevginin en saf ve içten hali, şüphesiz ki anne sevgisidir. Bir çocuğun dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren, annesiyle kurduğu bağ özel ve eşsizdir. Anne sevgisi, insan hayatının temel taşlarından biridir ve herkes için bir ömre değer anılar sunar.
Anne sevgisinin derinliği, fedakarlıkla beslenir. Bir anne, çocuğu için kendi rahatından ödün verir, uykusuz geceler geçirir, onun gülümsemesi için çaba harcar. Bu bağlılık ve özveri, anne sevgisinin ne kadar anlamlı olduğunu kanıtlar. Anne sevgisi sadece biyolojik bağlarla sınırlı değildir; evlat edinilen çocuklar arasında da aynı derecede güçlü bir bağ oluşabilir.
Anne sevgisinin güzelliği, koşulsuz oluşundan gelir. Anne, çocuğunu olduğu gibi kabul eder, kusurlarıyla birlikte sever. Bu sevgi, çocuğun özsaygısını geliştirir, ona güven verir ve yaşamın zorluklarına karşı daha dirençli olmasını sağlar.
Yokluğunu açık açık yüzüme vuran bir gün daha geldi annem.
Sensizliğin tarifi hangi sözle yapılır hiç bilmiyorum.
Her şeyi öğretip yokluğunu öğretmeyen canım annem.
Annesizlik günüm kutlu olsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!