mavilik beyaz güvercinlerin
denizin göğün maviliği
yedi kıtada...
tablo olsun yüreğimizde
güzelliği
uçuşsun tablolar
sudan çıkmış zaman
sırılsıklam
her geçen gün
çekiyor durmadan
adımlar küçülüyor
zaman şimdi önümde
kanatların ıslanmıştı
savaş yağmurlarında
yırtılmıştı ak gömleğin
barış uykusunda
kan nehirleri
tarlanı sulamıştı
kaçmayın bizden bulutlar
sizde saklıdır umutlar
verin o yüreğinizi
topraklar sizi sayıklar...
düşmüşsün gidiyorsun kaldırım taşlarında
kader ağlarını örmemişki daha
elinde hayat kitabın okuyorsun kana kana
nereye kadar...
mahpushaneye mi düşeceksin
olta atmağa
avucum denizde tekne
yakamozların şifresiyle oynayan
alabora olmuş beynin gergefinde
dilime dolanan ısırgan otu
denge kırık topukların üzerinde
sarmaşığın dibinde sümüklüböcek ışıltısı
yurdumda bir kale
içli mi içli
anlat tarihi deyince
akıyor gözyaşları içine
öyle acılar yaşamış ki
yüreği taşlaşmış
gönüllere durak yoktur
koşmayı bilirler
bakmadan arkalarına
acı eylerler acılara
sevinç toplarlar sevinçlere
gönüller sınır tanımaz
ben çocuğum...
günün başlangıcı
çiçeğe tomurcuğum
safım
yağmur damlalarında
yıkandım
benden uzak dur
kara şehir
aç kollarını beyaza
gözlerim kamaşsın
işte ben o zaman
ısırılmış ekmeklerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!