gece
karanlıkla birlikte sesini kesti
edgar sokağın başında
elinde kaçak sigarası
uzun uzun bakarken lambanın altına
bir gölge ortaya çıktı
en sevdiğim hırkanı astım cama.
kehribarın aldığı son nefesten tanımıştım seni.
keskin nişancı gibi sessizce kilitlenmiş bakıyordun,
ölümün bu kadar yaklaştığını hissetmemiştim hiç!
yani aşk.
escobar'ın dudakları arasından tütün akıyordu...
karanlık ve akademik kaygılar,
seni görmek artık zalimin yok olması kadar zor.
taş fikirliler!
ve onları yöneten telefonlar.
cüzdanımda kardeşimin vesikalığı.
Ey çocukluğumun kır bahçesi,
Modern çağın kara bulatları ardında,
Talan edilip, binalaştırıldın.
''kentsel dönüşüm'' adı altında.
Çimlerinde sarı papatyaların,
Onların yattığı mezara,
eylül hep böyledir
ayrılık hüzün ve amerika
her sandalye bir başlangıç
ı love you seni seviyorum demektir
yelkovan kovarsa akrebi
akrep yaparsa kuyruğunu kılıç
Bil kardeşim,
Filistin'de yağmur yağmıyor.
Çocukların ellerinde taş parçaları,
Gözlerinde gönül delen yara.
saçlarını floresan ışığında savurup önümden geçme,
yıllardır beklediğim fragman gibi hayretle
yanaklarımı kızarta kızarta bakıp seni izliyorum.
arkandan gelsem çarpışır mıyız koridorda?
zil çalar çalmaz gözlerim kapında,
Başını eğip, yeniklerin içinden bir galip olarak geçme,
Galiplerin bir elinde zulüm olur, diğer elinde mum.
Zalim olmak için mumun bitmesini bekler, mum biter.
Artık ismi koyulur; şamdan yere düşer, ip yere süzülür.
Galip zalimliğini kavramıştır artık, şamdanın önemi yok.
Kazanmıştır sonuçta, kazanana her şey silah ve mübah.
Her Müslümanın kalbi Gazze der,
Kalbine kulak ver Müslüman!
Senin aşkın küfrü perişan eder.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!