adamın adı olacağına adası olsun
kırk kıyıdan çağırılan cakası
girmeler de çıkmalar da olmasın
dün bir gizden tavşan çıktı gagasından fal çektim
altı sehpa üstü rampa dört öterli yüksek hız
bir fani ki kırk küp altın döş dilinin altında
kırkının da ipi sapı kış yerinden kırık küp
Bir kutu kibritle oynanır
ateş yanı kapalı
gün gelir eşikte durur
elinde ferman
ikisi de iyi oyuncudur
şair ve şiir
ölünce çok ölüyoruz
günün adı soğuma
göremiyorum seni dostum
dağları tut yüzüme
daya ağzıma göğün ağzını
öyle bir körlük ki katıldığınız
yusufçuğun kanat zarından bakıp
büyülü tepelere
kara katran bağlıyorsunuz gözlerinize
öyle bir sağırlık ki sakladığınız
Dizginin güneşi kuşandığı an
Yol geçer oturur baş köşeye
Üstüne eğilir karşı tepeler
Nârını süzüp yüreğe
Dokunur tellerine dostun ırağı
Koca bir dağı sırtlasan tüy gelir
Gerçeğe doluyoruz bir süğem sarı
Açık mavi dünden akar senzıbar
Kaptan: Koordinatlarına kadar kör
İç cebine kapatıyor bizleri
Buraya kadar diyor
Pireler ten ten
alın alın
size getirdim
karnı açık Afrika
kapital körüğü
borsa bacası
deri değiştirdiğim yerler
ıradıkça gözlerimin eriminden
etimi kanatıyor ellerim
pervanelerim karartıyor güneşi
kalan günlerim fondip
çürütüyorum sol yanımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!