Ali Tekmil Şiirleri - Şair Ali Tekmil

Ali Tekmil

al şu kalemi de
akşama boya sokağı
çok sür karayı kuytuluklara
çıkmazlara çıkılmazlara çok
kaldırım kabuklarına az
pencerelerin perdelerin içlerine hiç

Devamını Oku
Ali Tekmil

Akşam akşam
Hangi zaman demir attıysa zamana
Ovalarım toz duman yıkılmışlıktan
Dağlarım göçerlikten dal taban
Gelip gitse de tarih buralara
Çağ çalsa da kapıyı ara sıra

Devamını Oku
Ali Tekmil

Birinci söyleyen:

bütün hücrelerim bölünse aşka / tapacak kaç tanrı doğar
senden başka boşluğumda
ve bulsan beni şehre uzayan sakallarında
bir ananın sütlü meme ucunda

Devamını Oku
Ali Tekmil

Çözüm
Zamanın taç yaprağında gizlidir
Zaman her aşka göbeğinden takılır
Aşklar yaşandıkça çiçek
Sulandıkça kök
Solundukça gökyüzü gibi dağılır alnımıza

Devamını Oku
Ali Tekmil

ateş dikeniyim ben
tanıyor musun?
her sabah yeni bir kol atıyorum
akşam gelip koynuma giriyor
düşe kalıyoruz bizim evde
çok geç oluyor

Devamını Oku
Ali Tekmil

ekmeğimi haramiye yedirdin,
' bak bir sabi; değer bilmez ' dedirdin,
ne bağlardı bahçelerdi bitirdin,
ele güne muhtaç ettin yar beni.

yar diyerek şafağıma sarındım,

Devamını Oku
Ali Tekmil

bilin bakalım ne var avucumda?
evet evet, dilinizin ucunda
ipekten ince
usturadan keskince
tüy kadar hafif
yaşam kadar ağır

Devamını Oku
Ali Tekmil

her akşam birileri olur yaşamın ayak ucunda
iki çeşme arasına pusu kurarlar
suların uslu direkleri arasına salıncak
sabaha dek ay ışığı avlarlar düş elleriyle
gözlerine doldururlar
-simurg ötüşlüdür derler

Devamını Oku
Ali Tekmil

Giriş:

şimdi diyorum şimdi
başlamak için söze
biryerlerden bir kuş gelse
aa! ne güzel sizin sesiniz dese

Devamını Oku
Ali Tekmil

benim ayaklarımı her gün bir postacı alıp bir yerlere götürür. fonda hep umut kırıntılarının arazi vitesine takılmış tıkırtıları olur. yine de hiç yoktan iyidir diye geçirir içinden ayaklarım. sanırım postacının da antenleri açıktır kulak zamanı.

görüntü çoğunlukla yangın yerleri, kadın ve erkek ilenmeleri, sözün söze değmemesi olarak donmuştur. bir çocuğun, bir salıncağın ellerinden kurtulup dondurmaya inen sesi duyulur arasıra. ancak racon eskimez hiç… geldiği gibi gider; babasının akşam eve gelirken kollarına mahsus taktığı mahcup ve acıdan ağırlaşmış ellerine oturur.

sonra yeni uğraklar, yeni duraklar, yeni adresler… tıka basa dolar ayaklarımın anlığı.

Devamını Oku