senin gözlerin
her zaman uzun kahkaha
kaya diplerine mor menekşe
ilk yaz usulü çavlan
haziran Torosları'nın baş döndürmesi
yüzümü serdim yüzüne
bir Tokat ninnisi antik
çölden doğan çay
gürül gürül güz
hep daha derine
ve baş aşağı
kanatsız bir at hediye etti bana sevgilim
imdat günü nallayacağım
Kocadağ’dan doldurup yelelerini her gün
uzaklara vuracağım dört fala
Deveci’nin zirvesinden salıp döşünü
düşüyorsun işte düşlerinden
birer birer çekiliyor içinden ağların
her birinde dolu boşluk
derin çığlık
uzun imdat
kesik soluma.
apış yöresinde doğdu
donbilim ve büzükbilim okudu kayıtsız
bu yüzden karinesi duş’a dürülü
sabaha çıkamaz
akşama oturamaz
iki el ayası
bir avuç içi
ortada huylu huyunca kara dul
bataklık bize doğru
yaklaşan kan izleri
yaşamı şiirle yapmaya vardım
yanıldım
söz:
sığıntı sağların köküne kıran
dört debiyi sır saçından
Şair sevebilir, ya da sevilebilir mi? Bence olasılıklar düşünüldüğünde, olumluluk göstergesi minimal olarak hesaplanan bir soru bu...
Bunun neden böyle olduğuna geçmeden önce bir şey ekleyebiliriz: Şairin sevmesi ya da sevebilmesi bu denli zor olsa da; şairin içindeki çocuk her zaman sever ve sevilir.
Şimdi gelelim girişteki tektoniğe...Şair coğrafyasının bir kırılmalar,kırgınlıklar,alt-üst oluşlar; hep yıkıp-bozan, yeniden yapan olgular...coğrafyası olduğu ta başından bellidir.Şair şair olalı; insanlar ona sen şairsin diyeli - kısacası insan incelmeye başlayalı - bu böyledir.Zaten o, dış çevre şöyle dursun içindeki 'doğa' ya da karşıdır.Bir, yerinde duramamazlık,bir tedirginlik, bir rahatsızlık hali hakimdir ona...ve 'varoluş'u süreğen bir 'oluş' halindedir. Ya da kısaca; mağmanın soğuyan halidir şair.Bir de komşu coğrafyayı eklersek buna - ki onun en uzun sınırı'çocuk ülkesi'yledir-durum daha da karmaşıklaşır.Şunu söylemek istiyorum: Hesapsızlık, korku nedir bilmeyiş,her gördüğü yeni şeye şaşırma güzelliğidir şair.Orada her gün dolup boşalan süt inceliğidir.
beline aşk kuşağı bağlamış
bir sevgili el eder pencereden
bin merdiven bağışlar yüreğime sevda
bir anda
yekinir bini de
lâlelerini giyinir akşam
hadi uzat gülüşünü çocuk
soba sıcağında kış masalları olalım
develer tellal olsun inadına hep
pireler berber
bir bakışta süt yağsın gökyüzünden
bir bakışta ekmek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!