köz birikti yuva yaptı Urla ' da bir Ali 'ye
yumurtası safi gamdan gıdaklama hediye
vakt ola ki keder bir kez günlerinden soyunsun
gitsin çiğdem diyarına Deveci ' ye yaz olsun
postu serdim ol âfetin çıplak ayaklarına
şavkı yeter şehre batmış çırpınan âyârına
dil dürülmüş kollar kuru dizler haşat kırığı
eğnisi hançer yurdu gözler hasret çürüğü
bu sabah bir başka patladı tomurcuğu güneşin
banyodan yeni çıkmış ten ipeği gövdesi
dilleri bir bal bir şeker
saçları salınmaca delişmen zamanları
bu güneş bir bahardan boşanmış gelir de
bilinmez nere gider
su görmemiş sesimi incelteyim dedim
tarihin uygun yerlerine sürüp de
toprağın canını
göğün suyun kadrini bilen
insan gibi gelmişlere
yaşarken ve giderken
-1-
bir suya rastladım yolda
iyi giyimliydi tırnakları ojeli
bir gölün serinliğine bindirdi ki beni gözleri
başımı koyacak yer bulamadım güpegündüz
işte geldik
burası ay’ın el öpme vakti
uzat incelerini
ay’la ben
dudaklarımızı restine dağıtacağız
sarılıp beline usulca
sizden
bir fitil ömrü istedim
bir kırlangıç uçuşu
bir kanat açıklığı
sigara paketine yazılıydı ya
denizin Urla’sız bir yerine serdim göğümü
teleklerimi bileyleyip her sabah
sürüyorum serinliklere
bütün zirveler yatak- çarşaf
çoğalıyor kanatlarımın çengisi
aldım da başımı avuçlarıma
düşündüm
artık veda edebilirim sana
bak işte tutuyor
sağ elim sol elimi
yanardı ses
çarparak bir mavi yalnızlığa
külüne tutunup bir şair
solurdu bir boy
ellerine dolaşırdı bir acı sarmaşık
aşağı yukarı aynı ayrılık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!