267.
Herkes gider
Ne?
Bilmiyor muydun sanki
Sevgili kalbim!
Neden hala apartman boşluğunun
268.
Susmak mesele değil. Susar insan. Başka çaresi yoksa susar. Haksız olduğu için susar bazen, bazen de haksızlık karşısında susar. Çok konuşmuştur vaktinde o yüzden susar. Ya da hep susmuştur, üşeniyordur konuşmaya o yüzden susar. Susmak mesele değil. Ama söyleyeceği şeyler içinden boğazına kadar yükselmişse, istediği için değil mecbur kaldığı için susuyorsa o zaman susmak ızdırapların en büyüğü olur. Diline kadar gelen ve dışarı çıkamayan söz, en acı zehir gibi ruhunu yavaş yavaş çürütür…
269.
Düşün.. Hiçbir yere sığamamış ve sikik bir parka sığınmışsın. Üç tane sigaran ve bir kutu biran kalmış. Bakkallar kapalı. En yakın benzin istasyonu ebesinin amında. Üstelik orada da sigara var ama içki satılmıyor. Ne yaparsın? Normal insansan yatar uyursun. Biraz sıkıntılıysan eve gidip çay falan koyarsın. Ama kafayı yemiş bir ruh hastasıysan önce sigaraları ikiye bölüp altı tane sigaran varmış gibi, biranın yarısını da boş bira kutusuna döküp iki tane biran varmış gibi düşünüp, bunu yaklaşık on dakika düşünüp kendini iyice inandırırsın ve bu esnada da Ferdi dinlersin. Evet evet, Ferdi şart…
27.
Kadıköylü bir şairin dediği gibi: Umutsuz bile değilim..
270.
Ben herhangi bir şeyi asla yapmam demek kadar aptalca bir şey yok. Bir an, tek bir an gelir, biri çıkar karşına, inandığın, güvendiğin ne varsa hepsinin iki dakikada ağzına sıçar, kendisini yerin dibine sokar seni de aşağılık bir sürüngen haline getirir. Ve bütün bunlar tek bir anda olabilir. İnsan değil miyiz amına koyim en iyimiz yerin dibine batsın!
275.
Beş yaşımdan beri (ya da yaşından bilemedim şimdi) etrafımda olup biten her şeye şaşırmaktan aklını kaybeden ben... -tam burada uçak uçuyor kısa bir es verin lütfen-
Ha ne diyordum olup biten her şeye şaşan ben, hiçbir şeye şaşıramaz oldum artık. Sevdiğim ata binip gelse şimdi kapıma, hoş geldin der kahve suyu koyarım, o derece mallaştım. Bana göre mallaşmaktan, anneme göre evlenmemekten, babama göre kafam karışık, Veysel'e göre... Ya Veysel çok da siklemez beni. Neyse...
Bir Melek var biliyor musunuz? Bir Melek var. Kızar şimdi neyse...
Üzülüyorum ya ben her şeye. Ota, böceğe, çiçeğe (insan hariç) , çocuklar dahil. Canımın sıkıldığı yerde, bir daire çiziyorum kendime oyuncaklarımdan. Ama bir şey eksik, taa bebeliğimden beri hep bir şey eksik hep bir şey eksik hep...
Kafan mı daha karışık saçların mı? Dedi bir adam bu akşam. Sustum öyle, bilemedim ne versem cevap!
276.
-Bir insanı gerçekten tanımanın tek yolu, sarhoşken ata bindirip zorla kitap okutmaya çalışırken kafasına silah dayayıp konuşmasını istemektir. Tabi uçan bir ata. Pegasus gibi!
-Ama bu imkansız.
-Evet. Onu diyorum ben de. Bu imkansız..."
"Arthur Schopenhauer Aslında Fena Adam Degildi"
277.
Sevdikleriyle sınanır insan. Yaşarken. Ve biriktirdikleriyle dağlanacak. Ölünce...
278.
Ben içimdeki karayı silme telaşındayım
Sen gönlünün pembesine kat çekme derdindesin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!