166.
Ölüyoruz işte. Yavaş yavaş ölüyoruz. Ama bazı geceler farkında olmuyoruz bunun. Hayata kaptırır gibi oluyoruz kendimizi. (Hayata kaptırmak, ne tuhaf laf) . Kendimizi olduğumuzdan çok daha güçlü zannediyoruz öyle zamanlarda. Oysa durum tam tersi. O kadar zayıfız ki aslında. Hayatın neon ışıkları kendisine doğru çekiyor bizi. Karşı koyamıyoruz. Kendimizi, herkes gibi bir şey zannediyoruz. Onlar gibi, onlardan biri gibi karışıyoruz aralarına. Aklımızdan geçmeyen şeyler yapıyoruz sonra. İddialı laflar edip, kendimizi vazgeçilmez gibi görüp, öfke,şefkat, kıskançlık, sevgi, nefret gibi zıt hislerden tek bir his yaratıp aklımızın ve kalbimizin kontrolünü o hisse bırakıyoruz.. Sonra bir yerlerde, ağaran şafakla birlikte ağır ağır kendimize gelip, kendi gerçeğimizle yüzleşiyoruz derin bir pişmanlıkla. Ölüyoruz işte. Yavaş yavaş ölüyoruz.. Tek başımıza..
167.
-Hissedilir mi enlem farkı? -
Adam kadından uzaktaydı. Mesafeyle ilgili teknik bir problem. Bir şekilde üstesinden gelinebilecek bir şey..
Kadın ise adama uzaktı. Coğrafi uzaklıkla ilgisi olmayan metafizik bir problem. Kolay kolay üstesinden gelinemeyecek bir şey..
168.
Çaresizliklerin en büyüğü bir yalana yalan olduğunu bile bile inanmak, inanmak zorunda kalmak ya da inanır gibi yapmaktır. Yalanı ortaya çıkarmak kolaydır aslında. Zaten er geç ortaya çıkar. Hangi yalan sonsuza kadar devam edebilir ki? Bazen sorulacak tek bir soru, edilecek tek bir laf gerçeği bütün çıplaklığıyla seriverir ortaya. Ama sen ne o lafı edebilir ne de o soruyu sorabilirsin. Çünkü duyacağın şey bellidir. Ellerinle kurduğun ve yoktan var etmeye çalıştığın iki kişilik dünyanın o an başına yıkılacağını çok iyi bilirsin. Susarsın o yüzden. Yalan olduğunu bile bile inanırsın..
169.
Gürkan abi.. İyi değilim be abi ben. Dağılıyorum. Yok mu elinde şöyle ruh kırıklarını iyileştirecek bir ilaç? Gürkan abi, abim.. Bir ilaç versen bana, şöyle bir hafta uyutsa beni kesintisiz. Yatsam uzun uzun kalkmasam. Sonra bir uyansam her şey yoluna girmiş olsa. Niye bu kadar kolay kırılıyorum ben be abi? Niye benim anlaşılmam bu kadar zor? Gözümden bile sakındıklarıma sıkıntıdan başka bir şey veremiyorum. Bana azcık yaklaşan biri tek bir şeyle karşılaşıyor. Sıkıntı.. Ama ben artık böyle olsun istemiyorum abi. Düzeltemez miyiz bunu? Sen bilirsin be abi. Gürkan abim.. Nasıl yapalım?
17.
L.F.Celine, Gecenin Sonuna Yolculuk kitabının bir yerinde 'Aşk da var' diyen Arthur'a Bardamu'nun ağzından yanıt verir. 'Arthur, aşk dediğin şey sonsuzluğun kanişlerin ulaşabileceği bir düzeye çekilmesidir, benimse bir onurum var..' Yorum.. Yok..
170.
Bazen bir sese ihtiyaç duyarsın. Herhangi bir ses değil ama, tek bir ses. Ruhunun kulağını iyice kabartı, nefesini tutar ve o sesi beklersin. Ama her şeyden ses gelir, o ses gelmez. Çağrı merkezi operatörü, çaydanlık, duvar saati, su satıcısı, anne, çöp kamyonu, sindirim sistemi. Hatta süs bitkileri.. Her şey, sadece bir ses haline gelip hücum eder kulaklarına. Çıldıracak gibi olursun. Tek bir sese ihtiyacın vardır senin. Sadece o ses her şeyi yoluna koyacaktır. Başını ellerinin arasına alıp o sesi beklersin. Alnını duvara dayarsın. Kafandan ses gelir, duvardan ses gelir, o ses gelmez..
171.
’Her ölüm erkendir’ demiş şair. Yanlış.. Ölüm de geç kalabiliyor bazen, bir türlü gelemiyor..
172.
İnsanlar ekseriyetle duymak istedikleri yalanları, duymak istemedikleri gerçeklere tercih ederler. Çok da güzel isimler koyarlar bu duruma. Anlaşmak.. Anlamak.. Anladım..
173.
Tanrı’nın ev sahipliği yaptığı büyük bir çıldırma partisinin zorunlu davetlileriyiz hepimiz. En akıllı halimizle partiye katılıp (doğup) yavaş yavaş deliriyoruz. Her geçen an biraz daha deliriyoruz. Birbirimizi delirtiyoruz. Selam verdiğimiz her insan deliliğimizin harcına biraz daha çimento katıyor. Partinin (ömrümüzün) sonuna doğru sadece iki şey kalıyor elimizde. Sıkıntı ve delilik..
174.
- Evlenelim o zaman.
- Olmaz.
- Neden?
- Çünkü henüz o noktaya gelmedik. Evet eskisi kadar iyi değiliz belki. Ama o kadar da değil. Evlenecek kadar kötü değil henüz işler. Gözlerinin içine baktığımda doğalgaz faturası, çocuk bezi, alış veriş listesi görmek istemiyorum henüz. Buna hazır değilim. Evlenmeyelim, çünkü ben seni hala seviyorum..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!