daha iyi anlıyorum şimdi
neden kimlerin yüzüne
intiharların yakıştığını
bir türlü ölemediklerini
öldükleri yerde durup
durup
iyi bir erek uğruna
hiç düşünmemeli
kötü çocuk olmayı
faka basmaz başkaldırışla
soluk almalı soluk vermeli
bir yerden başka bir yere
giderken bulutlar
akşamın sensizliğiyle
tarifesiz yalnızlıklar yaşanır
dibe vurmuşlukla
uygun bir ritimle çekilir ipler
makarasız günlerden bir gün
tükenişe dair ne varsa
husumet varmışcasına
zahmet buyurmadan telaşsız
yapay depremler yaratılarak
bir şey söyle
rakamlarla da olsa söyle
mayhoş olsa da
irili ufaklı da olsa sevilerin
kadrolu kadrosuz
memur ya da sözleşmeli
gel kopart beni
kendimden
becerbilirsen eğer
yeterse gücün
ben de tutar sonbaharda
siyah beyaz bir filmi süpürdüm karanlıkta
yalnızlığın gölgesindeki hüzünde ayaklandı gitti
akıl ermez umutların çabasına ayaktayım
nereye yürüyorum böyle
bir kapıyı çalacağım sanki sabaha karşı
her şeyden azıcık kaldıysa bir şeyler kapı açılacak
yüzünü görmediğim seni bekliyorum
sesini bile duymadım daha
dahası kokusunu bile bilmiyorum
bildiğim
geleceksin
gelirsem sana ırmak yüreğimle gelirim
ay düşmüş damların üstünden atlayarak
öpersem seni nefesimle öperim
sıcak
yerleşik
oturduk rasgele bir yere
cılız bedenlerin kulakları
kesildi dikkat
keskin bir bıçak bilendi
ağızlarda söylenti
ben sandım ki
siirlerinizi okumaya yeni basladim; ama gercekten cok mutevazisiniz :))) bunlar gercekten cok guzel siirler :))) sizin dediginiz gibi degil yani...
artik ben de takipciniz olacagim :)))
fanclub'a alin beni :)))