gün ışıdı
yoksun
yoksunuz bizden
tutuşup elele
çocuklarcasına koşmalıydık
dağlara
kendime söylenip çekip gideceğim
bu gece
aklımın zarfı açılmıyor
küsmüş bir köşede köşeliyor
rüzgâr gömleğimi yırtıyor
çok bağlandım
ne ki olmadım kimsenin
kulu kölesi
olmasın kimse de bana
ruh almaya satmaya da kalkmadım hiç
itiraz yok hayata
dilediği gibi gider
ister at koşturur
isterse yaya
mor bir gönül armağan etse de bize
say ki sayıklamalardan geliyorum
uysal göksüzlüğümle
akışkan sorulu
aklı yollarda
eski bir resme bakarken
yüreği kente sığmayan
siz beni tanımlayana dek
ben tanımsızlığa dönüşeceğim
siz merhem getirene dek
çoktan iyileşmiş olacak yaralarım
I
doyurgan yağmurla ilkyaz
salacak sokaklara
birden
bire çıkacak
cemaatin doğrusundan bana ne
ağzını
memelerini ağzıma verdiğinde
soluğun kulağıma değdiğinde
boynumda gezindiğinde
dört kısa tez sana
bütün pazarlar hain
salılar korkak
kadınlar eksik
geceler namussuz
siirlerinizi okumaya yeni basladim; ama gercekten cok mutevazisiniz :))) bunlar gercekten cok guzel siirler :))) sizin dediginiz gibi degil yani...
artik ben de takipciniz olacagim :)))
fanclub'a alin beni :)))