pek isim tutamam aklımda
bir gençlik hatırası belki
eski bir alışkanlık
gel gör ki
fotoğraflardaki yüzleri de
bırakıp gidemem başka yerlere
*
sesimin çapraşık sedası sarsıyor beni
gece ırmakları dökülüyor omuzlarıma
yoksunuz aşktan yoksuluz
öbür adı sefalettir dünden kalan
içimdeki suç
haydi uç
zekâ öncelikli bir kadın sevdim
durmadan gözlerimi yineleyen
şifa diye sundu bana bunu
akşam olunca gel
saydamlığınla
gel ki
inkâr ettiklerimizi
kabullenelim
baş başa kalınca
ağaçların acılarını tanıdım
gece trenleri yolcularını da
sürgündeki düşlerimle
yeryüzü kaçkını olacağım
kırıp kabuğumu
‘’ Rüya ölüm gibi siyahtır. ‘’ Theodor W.Adorno
Gece sokakla kesişirken, alçaklığın yeni felsefesini anlatmaya kalktığında muhbir,
su azap verici olarak algılandığından içilmedi, tutulan sigaralar alınmadı, öğlen yemeği
yenilmedi, sandalye bir öncekinin sıcaklığını taşıyordu henüz…Pencereden görünen tepede
masal lafın kendisidir
dünden kalan
ölmüş birinin açık gözlerine baktınız mı hiç
siz daha doğmamışken mi sevmiştim ben sizi
siirlerinizi okumaya yeni basladim; ama gercekten cok mutevazisiniz :))) bunlar gercekten cok guzel siirler :))) sizin dediginiz gibi degil yani...
artik ben de takipciniz olacagim :)))
fanclub'a alin beni :)))