Issız bir adaya düşsen yanında isteyeceğin üç şey nedir?
Vay anam vay ağamın keyfine kimsecikler değmesin
Ulan üç şeyinize de düşme hevesinize de başlatmayın
At sinekleri gibi üstüne üşüştüğünüz o ıssız ada benim
İlla üç şey soracaksanız siz gelin de onu asıl bana sorun
Deli misiniz divane mi düşmeyin efendim önünüze bakın
Bütün aşçılık hikâyesi askerde başlamış
Komutan Muttalip’i mutfağa koymuş
Tencere tava kazan kepçe eline yakışmış
Bölükte buram buram bir bayram havası
Bizim Mehmetçiklerin karnı doymuş
Kırk yıllık yemekhane sanki ana sofrası
Hatırlıyorum adı Mücahit’ti
Çok iyi saz çalardı
Gözleri hiç görmezdi
Gariban bir adamdı
Bizim yurtta kalırdı
Her kime söylesem utanıp arzu halimi
Sanki hep bir ağızdan aynı şeyi söyler
Sen git de Marko Paşa’ya anlat derdini
Söyle Paşam el benim derdime neyler
Bakıyorum da senin işin başından aşkın
Zincirlikuyu’da bekledim seni
Sıcak bir yaz günüydü
Ayaklarım zincirlendi sanki
Elimi yüzümü ter bürüdü
Birden kaçmak istedim
Tıklım tıklımdı her yer
Bizim şirkette çalışır
Kurulduğu günden beri
İhtiyar delikanlı
Muhterem Mehmet Abi
Her iş gelir elinden
Bırak küllerinden doğmasın bu aşk
Böyle bir aşka gönül vermek yasak
Yeniden doğup da ne yapacak sanki
Benim yıllardır yas tuttuğum gibi
Mavi gökyüzü kapkara is tutacak
Daha ilk kıvılcımı sahneye çıkmadan
İki kişinin bildiği şey sır değildir derler
Öyle ya insanoğlu az mı çiğ süt emmiş
Boşuna mı sandınız çığ gibi şüpheler
Zaman milattan belki binlerce yıl öncesi
Emektar postacı kuşlara güven kalmamış
Ben bir kurşun askerim
Gövdem kurşundan dökülmüş
Doğuştan gelir kederim
Gözlerimde yaylım ateşi
Rütbem ateşte dövülmüş
Şu kurumsal yapıyı bilmem kim kurdu
Nereden bakarsan bak hüsnü kuruntu
Bizim patron kısmının işi olmasın sakın
Üflesen uçacak içi boş kâğıttan bir kale
Herkes kazanacak hele şu yalana bakın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!