İki komşu sayıyı birbirine eklemiş
Toplam yeni bir sayı vermiş
Toplama faslı böyle sürüp gitmiş
Ve sonuç o muhteşem dizi
Maşallah inci gibi dizmiş Fibonacci
Dizi bitince bölmeyi kafasına takmış
Beline ekvator kuşanınca adam mı oldun
Sen bir zamanlar gaz bulutu ve tozdun
Şimdi ne diye böbürlenirsin sen yalan dünya
Ama kabul et canım kutuplardan basıksın ya
Biraz yuvarlak desem öyle böyle değil hani
Güya hiç kimselere yar olmazsın öyle mi?
Eskiden olsa mektup beklerdim
Bir umut senden mektup gelir
Hoş geldin postacı kardeş derdim
Senden bana mektup sorardım
Haydi, aslanım şu mektubu getir
Haydi, bir zahmet söyle bakalım
Bu işin aslını ben de bileyim
Sen dost musun düşman mısın?
Ne desen başım gözüm üstüne
Kızmadan sana iki çift laf edeyim
Soğuk bakışlı büyük ebru ustası
Su dolu bir teknede cirit atmış
Kuğu gibi yüzmüş cambaz boyası
En güzel ebrular cebinden çıkmış
Çalışırken tahta masanın üstünde
Seninle yıllar önce tanıştık
Çocukluk günlerimden biriydi
Her ikimizde bir boydaydık
Sen bir salonda vitrine çıkmıştın
Benimse soluğum kesildi
Korkudan üç buçuk atmıştım
Ara sıra dolmuşta otobüste rast gelirim
Kadınlı erkekli sessiz ve masum insanlar
Belki halka seslenecek bir dilleri yok ama
Görseniz onlar nasıl da güzel konuşurlar
Nakış gibi işleyen ellere kollara şaşarım
Tenis maçında gibi hareketler hayli akıcı
Ne gelirken merhaba dediniz
Ne de giderken hoşça kal
Bir kez olsun beni görmediniz
Evde unutulmuş hayaletim
Dış kapıda paslı bir mandal
Deniz kenarı düşlerim vardı benim
Daha sabah duşumu bile almadan
Her yeri güneş açacaktı ıslak perdemin
Ucundan nice güzel günler doğacaktı
Mavi suların sırtında başak sarısı
Balkondan sarkacaktı sıra sıra oltalar
Daireler var yuvarlak olmayan
Daireler lafa bakarsan kelepir
Parası akla hayale sığmayan
Mezar kadar küçük bir artı bir
Nereden baksan ateş pahası
Suçlusu kim dersen vaziyetin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!