Hatırlıyorum daha ben çocukken
Üstüme bir şeyler alırdı annem
Hani kazaktı, pantolondu, gömlekti
Hepsi birden bir beden büyük gelirdi
Ne yapıp edip büyümeyi isterdim
Zaman sandığım kadar hızlı değildi
Sağ baştan ilk hanede oturur
Yoksulun teki birler basamağı
Ağır hesaplar ondan sorulur
Her önüne gelen bir şey ister
Susmak bilmez kapının tokmağı
Dudağının üstünde küçük bir ben var
Benim içimdeyse koskocaman sen
Ölesiye seviyorum desem yeri var
Ne olurdu sanki sen de beni sevsen
Hep dilimin ucuna geliyor ismin
Ne zaman ki başıboş sokaklarda gezsem
İnsanlar beni itinayla birilerine benzetir
Mesela öfkeli durakta dolmuş beklesem
Yahu daha çok bekleyecek miyiz derler
Her nedense insanlar beni kâhya beller
Keyfimin kâhyası olmak her şeyden iyidir
Ne zamanki sokakta bir sepet görsem
Hani yüksek katın camından sarkan
İçim çocuk olur dışım koca sersem
Kaldırımın kenarında duraklarım
O sepette canlanır bütün anılarım
Ah ne de güzeldi bakkal çıraklığım
Balkanlardan gelen soğuk hava kütlesi
Söyle bakalım seni hangi rüzgâr attı
Sende bir hal olmalı öfkenin çok ötesi
Bardaktan boşanırcasına bir yağmur
Camdaki Arap kızı bak korkup kaçtı
Ben senin arsız sapığın değil
Hayranındım öyle çok uzaktan
Hiç anlam veremedim ama
Nasip aldım umutsuz bir aşktan
Ben senin yılışık soytarın değil
Ben senin bildiğin şairlere benzemem
Onlar gibi kavuşup da ayrılmadım
Sevilmek neyin nesiymiş bilemem
Her şey zihnimim içinde saklı
Belki bu yüzden şair bile sayılmadım
Şimdi neye gülüyorum biliyor musun?
Hani her fırsatta benden kaçmayı başardın
Sen bu filmin sonunu biliyor musun?
Ah bir bilsen bir yaşına daha basardın
Sinirden kendini yiyip dururdun belki de
Ölünce seninle aynı toprağa gireceğiz
Önüne gelen dert yanar
Ateşini verir alttan alttan
Hep benim bağrım yanar
El âlemin maskarası oldum
Bedenim ateş ve duman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!