Gene bir akşam üzeri rüzgârı
Gönlüme eserek geçiyor,
Bir Ay gülümsüyor,
Uzaklardan göz kırpıyor
Senin için yakamozlarda diyor.
Gülümse ey sevgili,gülümse! ..
Senin sevdalarını tüketemedim
Katlanarak eklendi yüreğime
Bin yıl mı geçti bilmiyorum
Yediuyurlar gibi kaldım
Gönül mağaranda...
Ben hep yağmurla geldim sana
Ne zaman uyansam sen yoksun
Zaten olmadın,
Bir bahar kadar gülümsemedin
Sarı bir yaprak kaldın
Gönlümün dalında yeşeremedin.
Sanal kaldı herşey;
Yalnızlık gecenin yıldızlarıyla eksilir
Milyarlarca ışık yürek arterlerinde
İçimizde kırılan aynalara inat
Senin gözlerin yaş dolduran yakamoz
Benim gözlerimde sevda olur
Sessizliğin sindiği susuz yaz gecelerinde
Seni sevdim;
Kelebeğin kanatları kadar sessiz
Ne denizlerin sesi,
Ne rüzgârların uğultusu muştuladı
Bakışlarıma kör geceler gibi baktın
Yüreğim okyanuslarda sustu.
Seni sevebilmek;
Bir mahkûm gibi çaresiz
Mapusane duvarları kadar
Soğuk ve anlamsız,
Yaz ortasında güneşsiz ve yalnız...
Seni sevebilmek;
Ben sustum susmadı sevdam
Hüzzama çalındı tüm şarkılar
Bulutlara nasıl yükleniyorsa yağmurlar
Öyle yüklendin gözlerime
Umuda yolculuğa çıktı muhacir düşlerim
Mekânsız kuşlara döndü gönlüm
Sen şafak sökerken sızdın
Karanlıklarla boğuştuğum odama,
Kolay mı öyle karanlıklardan kurtulmak
Baykuşların tünediği gözlerimde gece,
Ve sen ey aşk,tek hece,
Uykularıma gönderilen kâbuslar gibi
Poyraz ürküntüsü bakışların lacivert yüzün
Eşsiz güzel seni seyretmek gönül balkonundan
Uçuşan gölgelerin sağır,karanlıkların uçurum
Güneşin alnına vurmuş suların bayram şenliği
Yıllanmış sevdalar akıp gider yüreklerden
Donmuş sular yanık tenleri yok eder
Sen gelmez oldun;
Altın boynuzda indirdim yelkenleri
Sustu sular,gökyüzünde turnalar
Kara haber getirir
Gece madende bir acıdır
Karanlığın gölgesinde bu şehir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!