Bir düş gördüm dün gece
Bulutlardan indin gizlice
Gülerken tatlı tatlı
Anlatıyordun sevdiğini
Dinlerken sessizce sözlerini
Bir şimşekle döndün bulutlara
Tebessümlerini topluyorum yıldızlardan
Gömüldüğün gecelerden,
Ne zaman sevgi ışığını tutsam gözlerine
Aydınlığını kısıyorsun.
Zamana kurgulandı herşey
Saatin tiktaklarına...
Sen ellerde değil bende özgürsün
Uçuk sevdaların gölgesidir tutsaklığın
Bedeli ödenmemiş saatlere mahkûmsun
Sevda sandığın limanlarda
Umudun yelkeni yoktur
İçinden yürür gider yalnızlıklar
Baba!
Gittin; her fâni gibi
Vâdenin bitiminde,
Unutmadım;
Babalar gününde değil
Her babalık görevimde...
Seninleyim;
Yirmidört saatindeyim.
Bir ağacın yaprak yaprak ellerinde
Sevdanın yeşeren dallarında.
Durduralım saatleri
Zaman tükensin yüreklerimizde.
Bak fırtınalar dinmiyor gönlümüzde
Ay yakamozlara inmiyor
Güneş ne yakamozlara gülüyor
Ne ufuk çizgisinden doğuyor
Ben sevdamı martı kanatlarına yükledim
Sana geliyor hoşça karşıla
Yüreğinde bir bahar renk renk sevda dokuyor
Yüzünde pembe güller tomurcuklar açıyor
Güneşin ışıkları gül yüzüne vuruyor
Mutluluk yağmurları damla damla yağıyor.
Ayışığı parlarken yakamozlar yanıyor
Bir gelin süzülür gelir gönüllere
Rengarenk bakışlarında kelebekler uçuşur
Laleler enfes kuş cıvıltıları ses
Hızlanır ciğerlerde nefes
Saraylarda tahtlar kurulur
Yatağında gözyaşlarının kuruduğu ırmaklar
Yıldızlar göz kırparken döker gözyaşlarını
Senin yıldızının düşük olduğu saatlerde
İçinde savrulan kozmik fırtınalardır
Hüzün yağmurlarının dönüştüğü yerde
Gülen Ay'a öykünür düşlerin
Yakamozların deniz fenerini kıskanan alınganlığında
İki adam; adam gibi oturdu
Masanın başına;
'Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz'
Gözleriyle ufukları aydınlatan
Işıklarıyla...
Gönüllerinde yanan ateşi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!