Uçtun sen;
Sevdanın eteklerine,
Pembe bulutlar yükseliyordu gökyüzüne
Bir pamuk kadar hafif ve beyazdı duygular
Meleklerin o kutsal mekânında...
Koştun sen;
Bu gece durduramadım gözyaşlarını
İliklerime kadar işleyen yağmurdun
Ruhunda sessizliğin sesi
Taç yapraklarında sonbahar izi
Gecenin sarhoşluğu sürükledi
Sevgi sahillerine bizi.
Güneş susadı;
Dökülen gözyaşları ıslatmıyor gökyüzünü
Bulutlar kuruyor.
Susuz gezegenlere sesleniyorum
Çorak yerleriniz yanıyor.
Dönmeye devam ediyor evrenin umutları
Herşey yarım;
Gözlerimde fer aydınlatmıyor içimi
Donuk bakışlarımda dolunay tükeniyor
Yalnızlık sensizliğe çağrıdır düşlerimin
Uzayıp giden zaman kuşatıyor
İçimde yıldızlarım sönüyor.
Hiçbir şey sen değil,
Sen her şeysin.
Ne kadar biriktirmişim seni
Susmayan özlemini
Yokluğunu tüketiyorum
Baharın saçlarında birikip birikip
Bir güvercin düştü gökyüzünden
Mavi kanatlarıyla toprağa
Sessiz ve sakin...
Gözlerinde öfke vardı öldürenlere
Saygıyla eğilmek için gidenlere
Son kez kaldırdı başını,
Gidiyorum sana karşı
Duygularım sana akıyor
Gökyüzünde yıldızlar fısıldaşıyor
Bu yüzdendir karadeliklerin sevdası
Evren koca bir dedikodu kumkuması
Gönlümdeki tüm arzular
Gözlerim dalınca gözlerinin derinliklerine
Gözbebeklerime düşer hayalin
Gizemlice,
Göz göz yıldızlar söner içimde
Yanar sevdanın ışıkları gizlice.
Gözlerimde canlanır özlem çağrıları
Kısık bir ateştir şafağın kızıllığında
Gözlerinin,güneşi uyandıran gözlerinin
Tebessümlerinde yanıyorum.
Unuttuğun sevgilerin gölgesi düşüyor yüzüme
Güneş bir çöl mecnununun yüreğini okşuyor
Sevgi ırmağında yıkanıyor.
Yürek üşürse donar gönüller
Kara noktasında sevdaların,
Islak toprağa yapışan
Sarı yapraklar gibi
Ezilir içimizdeki kızıl güller.
Salındık o ilâhi erkin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!