İki tane elinde büyüyorum
Sevdayı öğreneli çok oldu tadalı da bir o kadar
Aşkın darmadağın kor yollarında dolaşalı da...
Küçük kırlangıca rastlayana kadar yaşanan çok şey var
Şimdi yeni bir bahçenin bereketinde filizleniyorum
Aşk içtiğim en zehirli şaraptı keyfe keyif katan
Nefesi kesilene kadar yoğurduğu bir demir
Kara ve vıcık vıcık
Sulandırılır yanında atılan voltalar
Açsın ellerini bakın süslerine
İki labirent saklı gülümser
Biri kumu çakıllı bir aşk filmine
bu günümü ben hazırlasam da kaderin garip bir gülüşü
parçalar bir tebessümü canımı yakana kadar
zaman yağmurunda delik deşik ede ede
içimi kanata kanata bir ihaneti
bir ihanetle ödetti leşime
ha dostlarımla çevrilmiş bir girdap
Siyahı giyinmek bir misyon ister
Bir de yürek
Karşı duracak kollar lazım
Parçalayacak eller
İsyana fışkaracak gözler
Okyanusun dibinde boğulmayacak bir beyin
Ah içim! Sen ne kadar da inatçısın
Gün ışığını sevsen de karanlıkta meşgul ediyorsun beni
Memnuniyetsizliğimi cesaretlendiren bir holigansın
Göğsümü yarıp paslı bir iskele uzamış sokaklara
Hem de korkusuz
Çünkü insanlar mucizelere duyarsız
Soğuk sulardan çıkıp geldim sularına
Derin sular olduğunu nasıl bileyim
Ve nasıl bileyim
Oynak sular üstünde
Böyle aşk oyunları oynanır
Adını hiç bilmediğim
Yeni bulutların zamanıydı yağışlar için
Zamanın en yorgun noktasında rastladım sana
Karanlıktan da karanlık bir hint prensiydin
Diş macunu reklamları gülüşünle apansız çıkıverdin
Kimdi, neydi demeden
bir çocuk sokakların ortasında
zil sesleri estiriyor gülücükleri
kampana olduğunu iddia edenler var
olmasın o zaman sessizlik bahçeleri
gözlerimiz mavi olmasın
bize kaşık donatsınlar, çıkalım yollara
Elleri bağlı bir çınarım şimdi
Hangi çiçek bilebilir sonbaharda solacağını
Hangi ağaç sonbaharda yapraklarını dökeceğini
Ya meczup nerden bilecek varlığındaki özün
Hayalleri filizlenmeden kaybolup gideceğini
Yakacağı ağıtın boşa yanacağını
Dudak büküyorum gene
Yüreğim bir dönme dolap misali bugünlerde
Trafik ışıkları cümbüştü sanki
Şimdi cenaze marşı çalıyorlar
Su içiyorum en ağırından
En canımı toparlayıcısından
yahu sayın ahmet namlı şair öztürk beyefendi..ben son yazdığın şiire bi güzel yorum yazmıştım ama şimdi göremiyorum onu..acaba benim yaşlı parmaklarım farklı yerlere mi bastı da kaydedemedik onu.. Hay Allah.. yazdığım şuydu sayın bey, dönüşünüz bizi sevindirdiği kadar heyecanlandırdığı gibi de kalp ...
akrep ve yelkovan isimli şiirini aldım.onu bozmamaya çalışıcam :) . Beni affet demek içn yazıyorum buraya.'YazGüneşi'ni dinlediysen eğer kork benden :)
Üstadım, sizden bir geriye dönüş olması beni ne kadar memnun etti bilemezsiniz.Siz, yorumlara yorum katarken bir de alçak gönüllülüğünüzle onlara anlam eklemekle ne kadar takdire şayan bir şair olduğunuzu gösterdiniz.
Garip hayranınızı ne kadar mutlu ettiniz bir bilseniz.