sığmam ki şu yıkık şehre
atsam mı kendimi nehre
karışsam ulaşsam behre
ben dağlarda ölmeliyim
dost dediğin sözün yiyen
Kendim bildim bileli çalışır didinirim
Eğlencede saklansam acıda görünürüm
Kimse bilmezse beni ben kendimi bilirim
Bunca gül çiçek içinde balsız arı/mıyım
Zaman ilaç olur cümle dertlere zamanla
Ah beyim
Akarken gürül gürül şu nehir
İnsanın yüreğinde dert kahır
Kuşun kursağında dane zehir
Uykuda yatar şu koca şehir
Ah güzel
Bir sevda akar öyle hoş güzel
Geçti gönlümün baharı güzel
Hazanım bağım döküyor gazel
Geçti gönlümün baharı güzel
Ne kadınlar sevdim
Sanki rüya, birer hayal
Kimi kaldı sebat etti
Kim kalmadan gitti
Kimi ağladı, kimi güldü
Kimi dünyamı aydınlattı
Gavurun kızı
Savur saçların savur
Gavurun kızı gavur
Kavur yüreği kavur
Bu devranda geçecek
Gel sevdiğim cananım
devran olsun dem sürelim
bahtımızda ne var görelim
ölümse yolumuzda ölelim
gel sevdiğim gel cananım
Gönlüme düşen şu güzel
Gülüne gül takmış gezer
Güzellik Mevla/dan ezel
Bir ateş afata benzer
Örmüş ipek sarı saçlar
Gönül ilacım olsan
sabah erden varınca, sevdan yokuşuna
tav ettim çok dilberi, gönlümüz hoşuna
alıp sardılar cana, kalk sevdam boşuna
dediler cennet mekan, saraya sürdüler
ben el sallarken
sen el çırpıyordun
görmedin
haramiler geçiyordu dört nala
yıkılsın şu kalenin burcu
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..