Dağlar kekik kokanda
Çimenler gül açanda
Koşup ellerimi tutanda
Sen sevda kokardın
Bulutlar dökülünce yere
Bilinmez derdinin, dermanı olmaz
Beyhude gezip, derman arama
Fanidir bu dünya, faniye kalmaz
Görünmez yaramı, gördün mü ki sen
İçtiğim dem zehir, sayma sefaya
Tembihlerini
Dut aklımda tutuyorum
Aklın aklımda
Bu rengi biliyorum
Sır yalnız sır’mı
Ele gel ha gönül el’e gel
Dökülsün derdin dile gel
Yabanı bırak yaren ele gel
İki kaya üstüste dağ olmaz
Dağlar dağa benzesin
Başımda bir sevda gönlümde efkar
Seninle bir bahar olmadı yar, yar
Olmaz kimse benim gibi sevdakar
Seninle bir bahar olmadı yar, yar
Sen gülümsemeyince aşığına
Feri kalktı gözlerimin
Bağı sökük dizlerimin
Önü açık sözlerimin
Gezdim dünya üzerinde
Yürüdüm yollarım ayrı
Çıkamadım gönül dağın içinde
Yaraladı gitti yar beni beni
Göze gelir türlü türlü biçimde
Yaraladı gitti yar beni beni
Nice sevda tuttum yaban ellerde
Akşam serininde sahil boyunda
Elin elimde yürek sıcağında
Yatardık denize göğün koynunda
Aşka doyamazdık can geceleri
Gün telaşında gözlerim gözünde
Buz tutmuş zemheri
Şu ağrının dumanı
Şimdi soyka zamanı
Gül döker her yanı
Ha Leylam
acılar bağrımı söküp eziyor
gözlerim yollarda gelesin turnam
ecel şaşmış gün ortası geziyor
gözlerim yollarda gelesin turnam
tükenmez bu ellerin yası yaşı
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..