Hikayeler Hakikatlerden Üretilir
Uydurulan hikaye, üzerine bina edilen hakikati kaldıramadığında “Hikaye” doğru, “Hakikat” ise yanlış kabul edilmeye mahkumdur! Hakikatler, nakli olmaz! Hikayeler ise nakledilir! Zaten her hikaye bir hakikatten üretilir! Hikaye hakikati temsilen üretilir! Ya da yaşanmış bir hikaye o yaşanan hakikate dair anlatılır! Hikaye, anlatıldığı hakikati bastırır ise ortada hakikat kalmaz, hikaye kalır; hakikat gizlenir ise hikayenin de bir faydası kalmaz! Yani araç, amacın önüne geçiyor!
Zihinlerin ve inançların yalan yanlış "Orta Çağ" hikayelerine teslim edildiği bir zamanda, hakikat söylemek o kadar kolay olmuyor! Eski zamandan nakledilen, doğruluğu-yanlışlığı dahi sorgulanmadan kabul edilen duygusal hikayelere; kocaman inançlar bina ediliyor ve bu durumda "Kral çıplak" diyende hoş karşılanmıyor! Neyin, neye delil olduğunu da pek önemsemiyor insanlar, eski zamandan bir hikaye uyduruyorlar; o hikaye üzerine tüm önemli inançlar bina ediliyor! Bu hikayelere bina edilen hakikatleri o hikayeler asla kaldıramaz! Dinleyen kutsak, hikayenin gösterdiği hakikati göremiyor ve hikayede kalıyor. Hikaye üzerinden yan, paralel inançlar üretiliyor ve asıl hikayenin hedefi gözden kaçıyor! Hikaye, ona bina edilen inancı kaldıramıyor! Hikayelerin asıl hedefleri konusunda farklı, yeni fikirler üretilmesine de fırsat verilmiyor! Hem alınganlık da var! “Bu hikayelerin gerçek dayanağı yok, birileri uydurmuş ya da yazmış olabilir! ” dese biri, samimi olarak, o da “İnançsızlık” ile suçlanıp hurafeye devam edilebilir! Kolay değil! İlla o eski zaman anlatısı "Doğru" kabul edilecek ve üzerine kocaman hakikatler yamanacak! Ben de diyorum ki “Tamam hikaye "Doğru" olsun! Ama bu hikaye, ona yüklediğin hakikati kaldıramaz! ” Bu narkozdaki hastanın ayılırken etrafına bağırıp çağırmasına benziyor! Uyanış kolay olmaz!
Her Şeyin Teorisi
Başlangıcı bilinmeyen bir şeyin teorisi üretilemez!
İnsanın, varlığının nedenini veya nasılını araştırmaya başlaması “Bilinç” ile başlıyor! Bilinci oluşmamış insansı bir varlık, kendini ve evreni merak etmez! Besi çiftliklerindeki hayvanların, varlıklarını sorgulamadıkları veya “Neden, nasıl? ” sorularıyla meşgul olmadıklarını bilirsiniz! Kaza yapmış ve etrafa besi hayvanları dağılmış bir manzara izlemiştim, kazadan yara almadan kurtulan hayvanların hala ortalığa saçılmış ot ve samanları yediklerini gözledim! Onlar için sadece “Yeme-içme ve neslin devamı için zamanı geldiğinde tetiklenme” var! Bilinç kadar ihtiyaç var! Sadece hayatta kalmak ve neslin devamına ihtiyaçlarının olması bilinçlerinin o kadar açık olmasıyla alakalı! Bilinç için ihtiyaca bakmak yeterlidir!
Hiç Hep
Tüm, hep noktalar hiçten yansır, hiçi göstermek için.
Bu yazımda size “Hiç” in “Hep”i göstermesi; “Hep” in “Hiç”i göstermesini anlatacağım!
Herkes Kendini Hayal Etsin Kendi Gerçeğini Yaşasın
Evrende potansiyel olarak mevcut olmayan bir şey, hayal bile edilemez! Bir şey hayale gelebiliyor ise evrensel potansiyelde vardır! Hiç bir şeyi hayal etmek suç değildir! Ama sonuçları açısından hayallere dahi dikkat etmek gerekir!
Hayaller gerçeğe veri hazırlamak için kurulur diyelim. An ise bir levha yani kocaman bir levhanın bu geometrideki düzleme benzer üzerinde zaman ve mekan olmaksızın an itibarıyla bulunmakla o düzlemde işlemek, o düzlemi etkilemek gibi. Hatta düzlemi bir noktadan kontrol etmek, o düzleme bizzat sahip olmak gibi.
Her Şeyi Bilmek
Bilimin ve felsefenin nihai amacı, “Her şeyi bilmek”; bu maksatla “Her şeyin teorisi” üretilmeye çalışılır!
Her şeyi bilmek, mümkün mü?
İç Ses
Hazır öğretiler ve profesyonel yalancı aracıların gösterdiği yola esir olmaktan ise kendi yolumuzu çizip Allah'a ulaşabiliriz! Yani kendimize ulaşabiliriz aracısız! Bunu imkan dahilinde görmeyenler de profesyonel yalancıların peşine takılır ve birbirlerini kandırırlar; ihanetleri, karşılıklı olur!
"Kendinin esiri olmak" şöyle; insan madem inancının esiri, o halde her şeye inanmayacak! Yani insan, sadece kendi iç sesine inanacak; birilerinin dışa vurulmuş iç sesinin ardından gitmeyecek! O zaman kendine dahi esir olmamış olur! Çünkü kendi iç sesine kendisi müdahale edip değiştirebilir; başkalarının İç-dış sesini değiştirince ya da buna kalkışınca sorun çıkar! İnançsızlıkla suçlarlar insanları! Ne garip değil mi? Kendi iç sesini vicdanının etkisi ile düzenleyebilen bir insan, başkasının dışa vurduğu iç-dış sese dokunamaz! Bu aslında doğaldır! Yani başkasının iç-dış sesine müdahale olmaz! Ya kabul edersin, ya da kendi iç sesinle yol alırsın!
Hokkabaz
Bu zamanda kimse Tanrı ile özel bir ayrıcalıklı ilişki içinde olduğunu ispatlayamaz! Eski zamanda büyücüler ve hokkabazlar ve karşısında da mucizeler ile bu ispat edilmeye çalışılmış ama günümüzde illüzyon deşifre olmuş durumda. Bu zamanda hokkabazlıkla, illüzyon ile büyü ve sihir ile böyle bir ispat kabul görmez! Tanrı her daim her şeye hakim elbet!
Eski zamanda, mağlup olan hokkabaz ve büyücüler, Firavunun destekçileriydi ve çark ettiler, Musa karşısında. Firavunun hokkabaz ve büyülerine karşı mucize Musa'dan, asadan gelmiş.
Nemrut’u da bir topal ve kanadı kırık sinek, beynine girip mağlup ediyor!
Bu hikayelere sembolik bakabiliriz!
İb Adet
Adeti, ibadete çevirmek mi; ibadeti, adete çevirmek mi; hangisi kıymetli?
İbadet, gönülleri ve fikri tanrıya çevirmek içindir!
İkilem
1- “Herkes, kaderini kendi belirler! ” bu durumda “Tanrı, neyi belirler? ”
2- “Herkesin Kaderini Tanrı belirler! ” bu durumda “İnsan neden sorumlu? ”
Gözlem, kaderi belirler! Gözlemci, zaman ve mekan izafiyeti kaldırıldığında “An” kapsamında kaderini belirler! Gözlem, 1. Boyutta, tercih; 2. Boyutta, tasarı; 3. Boyutta, maddi alanda göreceli, (zaman-mekan, iyi-kötü, büyük-küçük, az-çok, önce-sonra gibi) izafi yansır! Yansıma eş zamanlı olsa da 3. Boyutun izafiyetinden “Sonuç” olarak yansır! Çünkü önce-sonra, zaman-mekan göreceli olarak 3. Boyutta işler!
İlluminati
İlluminati, “Aydınlanmış”, Rönesans döneminde kurulmuş bir cemiyet!
Aydınlanma Çağında (Akılcı düşünceyi benimsemiş; geleneksel, değişmez, kutsal kabulleri, varsayımları irdelemeyi, önyargılardan ve ideolojilerin etkisinden kurtulmayı, özgür düşünce ve aklı, yeniliği, bilgiyi, gelişmeyi amaçlayan dönem) kurulmuş bir cemiyet. Masonluğu (Akılcılık, bilimsellik ve insanlığın gelişimine ve bilgi birikimlerine katkıda bulunmuş bir kültür ve fikir üst yapı kurumudur.) model almıştır!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!