Ahmet Bektaş Şiirleri - Şair Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş

Gözlemci Ben

Gözlemci için gözlemci olmaz ise gözlem de olmaz! Yani “Ben” olmaz isem benim gözlemimde “Sen” de olmazsın! Benim gözlemimde her şey, “Ben” ile mümkün! “Güzelliğin on pare etmez, bu bendeki aşk olmasa! ” Gözlemci olmaz ise “Gözlem” de olmaz ve gözleme sunulma isteği, sadece potansiyelde kalır; zaten tüm potansiyelde sonsuz ve sınırsız olarak varlığı düşünülenler, “Gözlem” ile açığa çıkıyor! Hiçlikte potansiyelde olanlar, 1. Boyutta tercihe giriyor 2. Boyutta tasarlanıp 3. Boyutta izleniyor. Gözlemci inkar edilerek, “Gözlem” kabulü anlamsız! Bunun arka planında kişinin aslında gözlemcilere, gözlemcilerin kendilerinin gözlemini inkar ettirip onlara kendi gözlemini sunma isteği yani “Egemenlik” kurma isteği var!

Gözlemin, gözlemciyle sınırlı olması önemli; bu yeterince anlaşılmıyor! Gözlemci, gözleyebildikleri kadarını “Hiç” ya da “Hep” sanıyor! Sonsuz ve sınırsız olan, gözlem ile bilmeden sınırlanmış oluyor! Gözlemci, “Ben” kadar gözler ve bu durumda “Ben” sadece gözleneni ifade eder. “Ben” kapsamı ne kadar genişletirse genişletsin “Gözlem” boyutlarında yani 1. 2. 3. Boyutlarda bu boyutların sınırıyla kendini sınırlamak durumunda. Boyutları aşınca ancak “Ben” de kalmaz.

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Haiku, senryu, jisei denemelerim

Haiku

Su değirmeni-
Bu harabede yatar,

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hakikat
Hakikat nedir?
Hakikat, zaman ve mekan boyutunun işlemediği alanda saklıdır!
An, zaman birimi değildir aslen! An, zaman ve mekandan münezzehtir! An, zamanı ve mekanı doğurandır.
Dünya'nın yalanı ahret, Dünya'dan bakarsan; ahretten bakınca da ahretin yalanı Dünya! Cem edince de hakikati hepsi! Biri diğerinin tarlası!
En büyük hakikat insan için “Ben” dir!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Haklı Olan Güçlüdür

“Güç” neyi ifade diyor? Güç “Hak” ifade eder aslen! “Allah güçlüdür! ” neden güçlüdür? Haktır, mutlak adildir! İnsanlar neden gücü önemser? Zayıf ve zavallı bir “İlah”, insanlık tarihinde görülmemiş! Bu konuya kafa yormadan olmaz! İnsanların vicdani dengesi de bozulunca bu anlaşılmıyor! Yani bazıları gücü, zulmetmek için arzuluyor ama asla bunu bulamıyor; sefalete düşünce de yakınır ve zayıf olana yapılanı, “Haksızlık” olarak düşünür ve yakınmaya ya da sadece laf üreterek güçlenmeye çalışır! Nafile! “Seçilmiş ırk, vaat edilmiş toprak ve fethi övülen yer! ” türü gerekçeler ile güçlenmek isteyenlerin hazin halleri tarih sayfalarında yerini alır! “Seçilmiş ırk” iddiasında olanların tarihin belirli dönemlerinde “Soy kırıma” uğramaları tesadüf müdür? Güç savaşlarında dengesizlikler yaşanmasının nedeni aslen “Hak” olmaksızın “Güç” elde etmek çabalarıdır ve sadece “Kaos” çıkar!

"Güçlü olan haklı değil, haklı olan güçlüdür! " Bakın bu çok önemli, bir yerde güçlüler var ise demek ki haklı oldukları için güçlü olmuşlar; zayıflar da haklı olsalardı güçlü olacaklardı! Bunun anlaşılması insanı daha gerçekçi bakmaya ve davranmaya yarar! Yoksa haksız oldukları için zayıf düşenler yakınır durur!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hangi Boyuttayım

Madde veya mana; somut veya soyut; ruh veya beden boyutlarda gezinirken varlığını sorgulayan insanın, bu boyutları bilmesi veya bilmeye çalışması kaçınılmaz! Hiçlikten boyutsuz potansiyelden tercih ile 1. Boyuta çekilen ve 2. Boyutta, ruh; 3. Boyutta beden ile işlemesi “Varlık” olarak düşünülebilir! Sorgulanan da bu hal!

Madde boyutuna, 3. Boyut denilebilir! Mana boyutuna 2. Boyut; tercih boyutuna da 1. Boyut denilebilir! Hiçlik ise tüm boyutların kaynağı!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Güzel Bir Soru Ve Cevaplar

Herkes kendi algısına kurban olup Ben dedikçe, gelişmemiş benlikler sonsuz çatışma çıkarıyor, herkesin Ben algısı kendine doğru geldiğinde bir kor kör dövüşü olduğunda tekamül nasıl olacak Zeynep Leyla, soruyor buna güzel cevaplar vermeli.

Cevaplar

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hikayeler Hakikatlerden Üretilir

Uydurulan hikaye, üzerine bina edilen hakikati kaldıramadığında “Hikaye” doğru, “Hakikat” ise yanlış kabul edilmeye mahkumdur! Hakikatler, nakli olmaz! Hikayeler ise nakledilir! Zaten her hikaye bir hakikatten üretilir! Hikaye hakikati temsilen üretilir! Ya da yaşanmış bir hikaye o yaşanan hakikate dair anlatılır! Hikaye, anlatıldığı hakikati bastırır ise ortada hakikat kalmaz, hikaye kalır; hakikat gizlenir ise hikayenin de bir faydası kalmaz! Yani araç, amacın önüne geçiyor!

Zihinlerin ve inançların yalan yanlış "Orta Çağ" hikayelerine teslim edildiği bir zamanda, hakikat söylemek o kadar kolay olmuyor! Eski zamandan nakledilen, doğruluğu-yanlışlığı dahi sorgulanmadan kabul edilen duygusal hikayelere; kocaman inançlar bina ediliyor ve bu durumda "Kral çıplak" diyende hoş karşılanmıyor! Neyin, neye delil olduğunu da pek önemsemiyor insanlar, eski zamandan bir hikaye uyduruyorlar; o hikaye üzerine tüm önemli inançlar bina ediliyor! Bu hikayelere bina edilen hakikatleri o hikayeler asla kaldıramaz! Dinleyen kutsak, hikayenin gösterdiği hakikati göremiyor ve hikayede kalıyor. Hikaye üzerinden yan, paralel inançlar üretiliyor ve asıl hikayenin hedefi gözden kaçıyor! Hikaye, ona bina edilen inancı kaldıramıyor! Hikayelerin asıl hedefleri konusunda farklı, yeni fikirler üretilmesine de fırsat verilmiyor! Hem alınganlık da var! “Bu hikayelerin gerçek dayanağı yok, birileri uydurmuş ya da yazmış olabilir! ” dese biri, samimi olarak, o da “İnançsızlık” ile suçlanıp hurafeye devam edilebilir! Kolay değil! İlla o eski zaman anlatısı "Doğru" kabul edilecek ve üzerine kocaman hakikatler yamanacak! Ben de diyorum ki “Tamam hikaye "Doğru" olsun! Ama bu hikaye, ona yüklediğin hakikati kaldıramaz! ” Bu narkozdaki hastanın ayılırken etrafına bağırıp çağırmasına benziyor! Uyanış kolay olmaz!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Her Şeyin Teorisi

Başlangıcı bilinmeyen bir şeyin teorisi üretilemez!

İnsanın, varlığının nedenini veya nasılını araştırmaya başlaması “Bilinç” ile başlıyor! Bilinci oluşmamış insansı bir varlık, kendini ve evreni merak etmez! Besi çiftliklerindeki hayvanların, varlıklarını sorgulamadıkları veya “Neden, nasıl? ” sorularıyla meşgul olmadıklarını bilirsiniz! Kaza yapmış ve etrafa besi hayvanları dağılmış bir manzara izlemiştim, kazadan yara almadan kurtulan hayvanların hala ortalığa saçılmış ot ve samanları yediklerini gözledim! Onlar için sadece “Yeme-içme ve neslin devamı için zamanı geldiğinde tetiklenme” var! Bilinç kadar ihtiyaç var! Sadece hayatta kalmak ve neslin devamına ihtiyaçlarının olması bilinçlerinin o kadar açık olmasıyla alakalı! Bilinç için ihtiyaca bakmak yeterlidir!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Hiç Hep

Tüm, hep noktalar hiçten yansır, hiçi göstermek için.

Bu yazımda size “Hiç” in “Hep”i göstermesi; “Hep” in “Hiç”i göstermesini anlatacağım!

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Herkes Kendini Hayal Etsin Kendi Gerçeğini Yaşasın

Evrende potansiyel olarak mevcut olmayan bir şey, hayal bile edilemez! Bir şey hayale gelebiliyor ise evrensel potansiyelde vardır! Hiç bir şeyi hayal etmek suç değildir! Ama sonuçları açısından hayallere dahi dikkat etmek gerekir!

Hayaller gerçeğe veri hazırlamak için kurulur diyelim. An ise bir levha yani kocaman bir levhanın bu geometrideki düzleme benzer üzerinde zaman ve mekan olmaksızın an itibarıyla bulunmakla o düzlemde işlemek, o düzlemi etkilemek gibi. Hatta düzlemi bir noktadan kontrol etmek, o düzleme bizzat sahip olmak gibi.

Devamını Oku