Kıyas
“Kıyas bir sözdür ki, kendisine bazı şeylerin konulmasıyla, bu konulan şeylerden başka bir şey, sadece bunlar nedeniyle zorunlu olarak çıkar.” Aristo
Kıyasın yapılabilmesi için benzer ya da karşıt ikinci bir şeyin olması gerekir. İnsanın Dünya boyutundaki algılaması kıyas ile olur, ikinci bir veri yoksa bu yapılamaz. Büyük, küçük; uzun, kısa; siyah, beyaz; akıllı aptal… Tüm kıyaslar diğerine göreceli yapılır; “Güneş Dünya’dan büyüktür.” Dünya Güneş’e kıyas ediliyor ya da Güneş Dünya’ya; böylece sonuç çıkarılıyor. Karıncanın diğer nesnelerle yaptığı kıyası düşünün! Bir eşek karınca yuvasının üzerinde işemeye başlasa, karıncalar için bu bir tufan sayılır; eşek için sıradan bir olay!
Kendini Gerçekleştirmek
Maslow’un ihtiyaç hiyerarşisi piramidini bilirsiniz; piramidin tabanında en temel ihtiyaçlar (Fizyolojik ihtiyaçlar; nefes alma, yeme, içme, sevişme) var, bunlar karşılandıktan sonra; Güvenlik ihtiyaçları (Kendini, ailesini ve toplumu emniyet içinde tehlikeden uzak tutma isteği) bunlar da karşılanınca; ait olma ve sevgi ihtiyacı (Başkaları ile ilişki kurmak, bir yere ait olmak ve kabul görmek) bunlar da karşılanınca; Diğer (Prestij, başarı, yeterlilik ve tanınmak) karşılanınca; en üstte kendini gerçekleştirme (Kişisel başarı, kişisel tatmin ve kişinin kendi potansiyelini açığa çıkarması) var.
İnsanın kendini gerçekleştirmesi nihai hedef. Bu da kişisel başarı ve potansiyelin açığa çıkarılması ile oluyor. Nihai hedefe insanın kendisine ulaşması doğal ihtiyaçların karşılanmasından sonra oluyor. Yunus’un “İlim kendin bilmektir” hakikatine ulaşmak gibi.
İnsan bu ihtiyaç sıralamasında nerede olduğunu kendisi bilir! Tüm ihtiyaçları karşılanmalı ki insan kendini gerçekleştirme, potansiyelini açığa çıkarma aşamasına gelebilsin…
Karşılıksız Sevgi Olur Mu?
Bu karşılığı; "Ben, seni sevince sen de karşılık olarak beni sev! " manasında almayalım. Anlatacağım karşılık, sevginin verilmesindeki beklentidir! Zaten meşru olmayan sevgi ters teper! Meşruiyet ise liyakata bakar! Liyakat da tercihe bakar! Tercih de kişiye bakar. Kişi de "Ben" e bakar. Ben de "O"na bakar. O halde sevginin asıl kaynağı "O"...
Kimse karşılıksız sevmez!
Kavga
Mağlubiyet veya galibiyet durumlarından birinde olmak! Bir mücadele var ise bu iki durum vardır! Belki böyle bir mücadelede yer almamak asıl galibiyet! Yani insanlık iyi kötü göreceliliğinde birbirini yerken, yenerken, yenilirken onların bu mücadelesinde taraf olmayan kazanabilir. İki kişi kavga ederken birbirini hırpalar ve yorar; üçüncü kişi her ikisinin de ulaşamadığına ulaşabilir! Klasik kız kavgasını bilirsiniz! Bir kız için iki kişi kavga eder! Bazı biri diğerini öldürür, biri mezara diğeri hapse girer! Kavga dışında kalan ise kızı alır! Buna benzer çok hal var aslında.
Kavga eden, kaybeder! Savunma adına yapılan kavgaları hep örnek verirler. O kavgalarda bile geride duranlar kazanır. Cephedekiler telef olur. O halde kavgayı kutsallaştıranlar çok kurnaz, kavgacıları gaza getirip geridekileri kollamış. Cephedekilere ise çok önemli makamlar vermiş ama Dünya’da değil! Mevzu uzun. Tüm seyirde buna benzer işler dönüyor. Kadim kutsalları deşersek buna benzer kurnazlıklar çıkar! Din adamları, din için savaşı önerir ama kendileri cephede olmaz! Veya başka savaş önerenlerin ortak noktası; cephede olmamak! Ya kutsal bir makamda ya da geride dururlar. Gaz verirler!
Öldürmece
Kadın erkeği manen, erkek de kadını maddi olarak öldürüyor! Bu bir şahsi gözlem, genel göreceli bir seyir; özelde her durum için geçerli olmaz!
Önem Değer
Güncel Türkçe Sözlük;
Önem: isim; Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet.
Değer: 1. isim Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet.
Meyil
Yine hafakanlar bastı bu gece beni,
Kıyametler kopuyor yüreğimde.
Gayri duramam…
Çıktım,
Kokmuyor artık güller,
Suyun tadı yok.
Ben sana meylettim,
Yukarı olmuyor meyil;
Başını göğe dikme,
Sevdiğim aşka eğil.
Meyil
Zahirden geçip batına erdik…
Öne koymuşlar, süslü olana itibar etmedik.
Aradık; gizemli, paha biçilmez olanı bulduk,
Hak’a hakikate meylimiz ondandır.
Müdahale Seyri Bozar
İnsan, kendi boyutunda (esfel, sefil, Dünya) evreni seyreden en bilinçli varlık!
İrşat: Doğru yolu gösterme, uyarma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!