İlah İnancı, Allah inancı değildir!
İlah inancı, Allah inancı kılıfında yutulmasın! La ilahe İllallah (İlah yok Allah var) !
İlahlaşan kavramları reddetmeden Allah inancına ulaşmak imkansız!
İlah Saltanatı
La ilahe İllallah (İlah yok, Allah var)
İnsanlık tarihinde “Baba” komutası Adem ile başladı…
İlim Bilim Hurafeciliği
İlim soyut, bilim somut; ikisi de hurafeleri destek amaçlı kullanılabilir!
İspatı olmayan bilgiler üzerinden hurafe destekçiliği yapılabilir!
İnancın Davası Olmaz
İnanç, bilince hedef gösterir; bilinç oluşunca inanç kalkar bilinç başlar!
“İnanma Bil” yazımda bahsetmiştim.
İnanç ilk adımdır, neyi bileceğimizi bize bildirir. Bilmediğimizi öğrenmek için ilk adım inanmaktır. Define avcısı, toprağın altında hazine olduğuna inandığı için toprağı kazar! Kazıya başlamadan ki hali inanç, kazı sonucunda (Bulur ya da bulamaz) bu da bilinçtir. Yani kazıdan sonra hazinenin varlığı yokluğu konusunda bilince ulaşabilir. Öncesindeki inanç durumu kendine özeldir. Sonraki durumu ise topluma aktarabileceği bir bilinç durumudur. Yani insan bilmeden inancını (doğru yanlış) olarak topluma aktarması sadece danışma kapsamında olur. Bildikleri ise tavsiye kapsamında olabilir!
Kutsal Ayrımcılığın Dayanılmaz Hafifliği
Evrensel sistem her varlığa eşit mesafededir. Yani her varlık evren ile “Zerre küllün aynasıdır” kapsamında eşit ilişki halindedir. Evrensel kurallar herkese eşit yansıyor ise görülen adaletsizlik nereden kaynaklanıyor?
Cevap: Öğretilerden kaynaklanıyor. Her öğretinin liderine tanınan ayrıcalıklar zaman içerisinde abartılarak bazı dehşetli hallerin açığa çıkmasına sebep olur.
Korku
Korku, korku doğurur!
“Kork Allah’tan korkmayandan” Atasözündeki durum…
Allah’tan korkmayı öğrenen, Allah’tan korkmayandan da korkmayı doğal olarak içselleştiriyor! Oysa Allah’ı sevmeyi öğrense, onu sevmeyenden de korkmayacak! Zaten insan kendine göreceli “İyi” olanı doğal olarak seçer, korku baskısıyla seçenekler belirlenirse olacağı da budur! Allah’tan korkmayandan korkmaya başlar! Allah, Allah’tan korkmayandan korkan kuluna mükafat mı verecek; ceza mı? Şeytandan “Kork” mu denir? Yoksa “Sakın” mı? O halde çevirilerde “Sakın” yerine “Kork” yazılırsa, korku körüklenmiş olur! Şeytandan Allah’a sığınma vardır ama şeytandan korkmak zillet olur! Şeytan korkulduğundan mı taşlanıyor, yoksa cesaretten mi?
Kraliçem
Hangi sihirli sözünle açtın
Kilitli kapılarımı
Kolayca girdin sarayıma.
Şimdi biz masaldayız
Kün Ol Makamı
“Ruh bilgiyle, felsefeyle beslenir. Yüksek varlığının şuurunda olabilen gözlemciler, sonlu ile olan bağlarını ne kadar inceltebilirlerse sonsuza o denli yakın olacaklardır” Ferda Ercan Uyulan / Okültizm Ve Enerji; Geçmişten Bugüne Gizemcilik İlgi Alanları Tradisyonları.
İnsanlık tarihinin orjin insan “Adem” formuyla başladığını biliyoruz. Tüm insanlığa Adem’in nesli olarak bakılması bu yüzden. İnsanı bir ilkten başlatmak hem akla hem dini öğretilere uygun geliyor…
Kuran Doğru Okunmalı
Okumadan senet veya anlaşma metni imzalanır mı? Kuranı okumadan savunanları görüyorum ve soruyorum “Hepsini okudunuz mu? ” Çoğu “Hayır, tamamını okumadım” diyor. Bazıları da “Yüzünden harflerin seslerini çıkararak okuyabiliyorum, hatim de ettim” diyor. İçeriği sorduğumda onlar da içeriği fazla bilmiyor! Çoğu öğrenmeye de gerek duymuyor! Bir şeyi kabul etmek veya reddetmek için içeriği bilmek gerek! İçeriği bilmeden reddetmek nasıl doğru bir tavır değil ise içeriği bilmeden savunmak da faydasız oluyor! Kuranı kabul açısından işlerine gelmediği durumlara da bir kılıf buluveriyorlar! Toplama bilgilerle yol almaya çalışan ama çok bilmişlik eden hatırı sayılır bir kalabalık var!
Bizzat yaşadığım bir olayı nakledeyim; hocanın da bulunduğu ortamda, gazetede bir kadının recm edilerek, taşlanarak öldürülme haberini gösteren biri sordu; “Hocam, "Recm" taşlama dinimizde var mı? Hoca, “Evet, var! ” deyince ben dayanamadım "Hocam kuranı aç, o sayfayı bul; ben yırtıp huzurunuzda o sayfayı yiyeceğim! " dedim. Tabi ki açıp gösteremedi! Dedim ki “İnsanları aldatmayın! Kuran 23 yılda nazil oldu, ilk zamanlar eski kurallar işliyordu bu doğaldır. Yani kuran henüz inerken bir iki uygulama olmuşsa o kuran kaynaklı değil, geleneksel bir eğilimin sonucu; kuran hükmünü verince o da kalkar doğal olarak! Eski hükmü ta ilk çağlardan gelip diğer dinlere de geçen bir uygulamayı İslam’a bağlayarak bilmeden insanları aldatıyorsun! ” dedim. İsa peygamber zamanında Maria isimli bir kadını topluluk taşlamak isterken "İlk taşı günahsız olanınız atsın! " diyerek topluluğa kendi günahlarını gösteren İsa peygamber, Maria’yı kurtarıyor.
Kurban
“Sezar’ın hakkı Sezar’a Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya”
Hatice’ye değil, neticeye bakmak gerek! Bazen alt düzey muhabbetler üst düzey hakikatleri anlatmak için kullanılır!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!