Şiirin sürgününü yaşıyorum usta
Değer mi bunca yaraya
Kalabalığın cümlesiz bir noktası
Sus
Ve sessizliği konuş
En kadim şiirini zamanın
Dinle
Cümlelerin cümlesini
Bir orman ördüler dal dal
Kuş çağırdılar kanat kanat
Renklendiler
Gök olup biriktiler şehrin üzerine
Kuşak oldular yağmura güneşe
Tikel sevgilileri seve seve
Ulaşılır mı
Kuş sütü eksik arzulara
Havam ya da suyum değil
Sevdiğim
Yaşamak için
Sanat toplum için midir
Yukarıya tükürüyorum
Sakalım uzuyor aşağıda
Elma armut için midir
İçin için için midir
Birbirimizden mi taşınıyoruz?
Di'li geçmiş zamanların göreceliği
Tam bize göre
Kurumuş
Sen
Göle çalınmış bir kaşık baldın
Ben bir tatlı su balığı gibi yalnız yaşadım
Şişen bir balonun üzerine çizilmiş gibi
Değişe değişe unutulacak yüzüm
Beni tanıyanlar da bir bir ölünce
Bir bozuk paranın arkasında
Tura olacağım
Hiç gelmeyen
Hüzün yüzüne yakışıyorsa
Güzel olan yüzün mü
Hüzün mü
Hüzünde mi güzel yüzün
Yüzünde mi güzel hüzün
Bir tarafta coğrafyası varlığının
Diğer tarafta benzetilenler gezegeni
Sen ki her güzel ayrıntının benzeyeni
Usandı, edatlığından istifa etti “gibi”
Neler yansıdı camından odamın tavanına
kısa ve öz