Kapılar teker teker çarpılmış suratlarına
Sıkıca kapatılmış
Bir kilit iki kilit üç kilit
Kapalı kapılar ardında
Bilmiyorum
Sorguya çekilmişim doğduğumdan beri
Ne anlasam
Bir kibrit gibi yanamadan sönüyor
Bu rüzgârlı havada
Ne anlatsam
Güzel yaşamış güzel ölmüş
Kelebek peşinde
Ekmek telaşında
Emek varoşunda
Koşmuş koşmuş koşmuş
Bütün yorgunluğunu son uykusuna saklamış
Companies who refuse to employ
Still
Want to sell their products
To me or not to me
Asıl gençliğinde dinleyecektin
Dediğim bir şarkıcı gibi
Yedi oktav korna sesi var şimdi
Yedi tepeli olduğu söylenen şehir
Setresi kısalmış kâtibin
Ben de gezegeninde bir insanım
Büyüdüm ama
Prensliğim falan da yok
Bir örümcek gibi ağ bırakarak eskitiyorum
Yaşamakta olduğum
Kupkuytu mekanı şipşimdi zamanı
Bir albüme bakar gibi yaşıyorum artık
Gözlerim kameram
Bir sayfaya diziliyor tekmil resimleri günün
Bir koltuğa çökünce
Her akşam
Sulu boya ile boyanmıştır sabahlar
Islanmış kağıt gibi hafif buruşuktur
Gökyüzü ve toprak
Sulanmış sardunyalar gibi uyanır uykusundan
İçimdeki yaşama sevinci ve merak
Sen ayaklarını sokunca
Kuğulandı göl
Böğürtlen toplayınca
Perilendi orman
Sürekli olarak
Bir yere süpürülüyorum
Bir sonraki günüm hep
Bir önceki günümün çöplüğü
Ben
kısa ve öz