Çocuğum ben bir otistik çocuğum
Geceleri gökyüzüne bakar bakmaz geceleri
Sayarım kaç yıldız kaymaktadır sayarım
Gelmez aklıma tek bir dileğim gelmez
Olmaz hiçbir arzuladığım olmaz
Yürürüm daha tenha sokaklara doğru yürürüm
Şu ağaç ki
Kaç bahara çiçek açtı yaprak döktü
Kuş sevdi kaç defa
Uçtular
Ömürleri ömrüne yetmedi
Sen
Gümüş kalpli kız
İkincisin daima iki kişilik oyunlarda
Tanımadığın hayatları yansıtıyorsun
Gözlerindeki vitrin camlarından
Dönmek çıktı artık seçenek olmaktan
Gitmenin çizgisiz ufkunda kayboldum
Dört boyutun dört bir yanına saçıldı
Yaptıklarım bozduklarım
Mona Lisa’nın üzerinde yürüyen bir böcek gibiyim
Gülüşü
Mutluluk dersi ustasından
Görüyor o güzel gözleri
Mucizeyi
Yıldızları izler gibiyim gamzelerinden
Yapma der dünyanın bütün okulları
Ağzını bile açmaz
Toprak deniz gökyüzü
Öldürmek bambaşka bir ölmek
Çok genç bir ağacı ormanında testereyle kesmek
Kapısız penceresiz bir oda tasarlayarak
Tuğla üstüne tuğla kendi karanlığını örmek
Ölmek bambaşka bir öldürmek
Bana bakmadan sana baktığımı görebiliyorsun
Gözlerini yumunca açılan bir gözün daha var
Bu saklı gözün şekilden şekle girebiliyor
Bazen saçların oluyor
Her bir teli ayrı görüyor
Yüz bin kere bakıyorsun bana bir bakışta
Ben tek bir anın içine saklanabilirim
Orman yangınından kaçan bir sincap gibi
İçimdeki bu kabuğundan çıkmış heyecan
Rüzgar can vermiş güle
Gül can vermiş sarıya
Kan akıtmış diken
Rüzgar da gül de sarı da can vermiş
kısa ve öz