Ne çok resim çizdim duvarlarına
Ne çok şiir yazdım
Ne çok şarkı söyledim sahnesinde
Yankılara sesimi yaslayarak
Ne çok fısıldadım en gizli sırlarımı
Ne çok hayal kurdum
Bir vitrin var bir de mutfak
Gerisi yokluk
Yani ya bir ya sıfır
Aradaki koridor ne kadar kısaysa
O kadar iyi
Hele hiç yoksa koridor
Umut
Karanlıkta yakılmış bir mum
Aydınlatmak için değil de
Karanlığı
Bütün endamıyla göstermek için
Var
Seni bulduğum an sonsuza dek kaybettiğim andı
Yanlış zamanlarda yanlış yerlerde sevdik birbirimizi
Keşke kumsaldaki iki taş gibi buluşabilseydik
Islak yerime esen rüzgar gibi serinletir kaçış hayali
Özgürlüğün birimi olmaz ki
Sadece bir tanedir
Parmaklıklar bazen insan bazen şehir
Bazen ömrün kendisidir
Güneşi söküp yerine floresan lamba takmışlar
Gecenin kurumunun kirlettiği badanalı bir duvar
Mavilikten kovulmuş bu yüzsüz gökyüzü
Doğmamış bir günün içinde
Bir sürü seçenek var önümde
Aktif değiller
Balkondan atlayan bir meczubun
Yere düşmeden önceki pişmanlığıyım
- Bir pişman bin pişman hiç pişman
Zaman mı donsa
Korkularım mı
- Kapkara sopsoğuk
Acı sebzeler
Çürük meyveler pazarından geçtim
Delik çoraplar, kırık tuzluklar aldım
Eksilmiş geçmeyen para üstleri verdiler
Sımsıkı tutuyorum avuçlarımda
Hepsi yırtık
Çürümek mi sorun
Çürüyememek mi
Plastik gibi kötülük
Öyle bir saçıldı ki dünyaya
Mikro kötülükler karıştı
kısa ve öz