Sevmeye kurmuş beni
Bir yay gibi boşalmam bu yüzden
Ben seversem
O şey benim sevmemle
Kendi kendini seviyor
Şikayet mi ediyorum
Üzerimize sayfalarını çeviriyor zaman
Kendi romanımız içinde
Çiçekler gibi kuruyor
Mide bulandırıcı olan
Kazanmışların
Kaybetmişlerin garipliğinde
Madurluğunda da gözü olması
Acı çekmeden gözyaşı dökmek
“Şimdi bütün bildiklerini unut”
Yüzükten vaz geçebilir misin
Tanrı bile kalmış o sınavdan
Elmanın masanın üzerinde durması değil mesele
Mavinin gecesi
Yıldızlara en yaraşan zemin
Kraliçenin asi gözü
Soylu bir mesafe var diğer her renkle arasında
Dudaklarının ıslaklığı şöyle dursun
Bir ağıttan öğrendim
Bütün yenilgilerin kalbini,
Utancı gururuna çarpa çarpa nasırlaşmış...
Çığlıklarını örüyor karanlık günlerin
Daha damarlı, daha kördüğüm, daha kızıl ata ata...
Sallanıyor sözcüklerim
Limanın ağzından çıkar çıkmaz
Açıklarda diş gösteriyor kudurmuş poyraz
Karşımda yüzünü buruşturuyor
İhtiyar ufuk
Şeytanın yap boz oyunu bu
Resim o kadar büyük ki
Parçalar o kadar küçük ki
Avuç başına düşen
Bir iki kum tanesi
Düşen
Bir futbol topu gibi düşüyor
Yetenekli yeteneksiz
Herkesin ayağına tam oturuyor
Şut çekiyorlar vicdanın ölü noktasına
Örümcek ağları yırtılıyor
Vazgeçmemin ve hayallerimin derbisinde
Tribünleri tek başına doldurdum
İlk birlerim açıklandı
Vazgeçmem
Varlığımın yokluğu
Hayallerim
kısa ve öz