Mavinin gecesi
Yıldızlara en yaraşan zemin
Kraliçenin asi gözü
Soylu bir mesafe var diğer her renkle arasında
Dudaklarının ıslaklığı şöyle dursun
Bir ağıttan öğrendim
Bütün yenilgilerin kalbini,
Utancı gururuna çarpa çarpa nasırlaşmış...
Çığlıklarını örüyor karanlık günlerin
Daha damarlı, daha kördüğüm, daha kızıl ata ata...
Sallanıyor sözcüklerim
Limanın ağzından çıkar çıkmaz
Açıklarda diş gösteriyor kudurmuş poyraz
Karşımda yüzünü buruşturuyor
İhtiyar ufuk
Şeytanın yap boz oyunu bu
Resim o kadar büyük ki
Parçalar o kadar küçük ki
Avuç başına düşen
Bir iki kum tanesi
Düşen
Bir futbol topu gibi düşüyor
Yetenekli yeteneksiz
Herkesin ayağına tam oturuyor
Şut çekiyorlar vicdanın ölü noktasına
Örümcek ağları yırtılıyor
Vazgeçmemin ve hayallerimin derbisinde
Tribünleri tek başına doldurdum
İlk birlerim açıklandı
Vazgeçmem
Varlığımın yokluğu
Hayallerim
Ne çok resim çizdim duvarlarına
Ne çok şiir yazdım
Ne çok şarkı söyledim sahnesinde
Yankılara sesimi yaslayarak
Ne çok fısıldadım en gizli sırlarımı
Ne çok hayal kurdum
Bir vitrin var bir de mutfak
Gerisi yokluk
Yani ya bir ya sıfır
Aradaki koridor ne kadar kısaysa
O kadar iyi
Hele hiç yoksa koridor
Umut
Karanlıkta yakılmış bir mum
Aydınlatmak için değil de
Karanlığı
Bütün endamıyla göstermek için
Var
Seni bulduğum an sonsuza dek kaybettiğim andı
Yanlış zamanlarda yanlış yerlerde sevdik birbirimizi
Keşke kumsaldaki iki taş gibi buluşabilseydik
kısa ve öz